Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde 81 ilde 500 bin yeni sosyal konut inşa edileceğinin müjdesini verdi. Türkiye genelinde bugüne kadar TOKİ eliyle 1 milyon 740 bin sosyal konut inşa edildi. 280 bin sosyal konutun inşası devam ediyor. Bu proje ise Türkiye tarihinin en büyük sosyal konut seferberliği yani “Yüzyılın Konut Projesi” olarak tanımlanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan yapılan sosyal konutların kiralanması noktasında planlamayı devletin yapacağını söyledi ve ucuz kiralama dönemini başlatıyoruz dedi. Bu proje özellikle dar gelirli vatandaşlara nefes olacak diyebiliriz. Projede şehit aileleri, harp ve vazife malulleri ile dul ve yetimleri, en az %40 engelli vatandaşlar, emekliler, gençler, en az üç çocuklu aileler, deprem bölgesinde yaşayan hak sahibi olmayan vatandaşlar için özel kontenjan olacak.
Bir diğer yandan bu proje ile kira fiyatları ve konut fiyatlarının dengeleneceğini söylemek mümkün. TOKİ eliyle bugüne kadar 1 milyon 740 bin sosyal konut inşa edildiğini söylemiştik. Şimdi ise bu rakama 500 bin yeni sosyal konut daha eklenecek. Devlet eli ile kira planlamasının gerçekleşmesi demek piyasanın dengesini korumaya yönelik bir adım demek. Atılan bu adımlarla kiralar üzerinden oluşan spekülasyonların, fırsatçılığın ve haksız kazancın önüne geçilmesi planlanıyor.
Öte yandan Türkiye’de bugün en çok konuşulan konulardan biri kiracı-ev sahibi arasında yaşanan gerilimler. Enflasyonun hala yüksek seviyelerde olmasından dolayı kira fiyatları son 1 yılda büyük oranda artış gösterdi. TÜİK’in açıkladığı son verilere göre kira artış oranı yüzde 38,36 oldu. Ev sahipleri kendi mülkiyetinin değerini korumaya çalışırken, kiracılar ise geçim derdindeler. İşte tam da bu noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı gibi ucuz kiralama modeli iki taraf arasındaki dengeyi koruma anlamında da önemli bir yere sahip oluyor.
Peki, 500 Bin Sosyal Konut Projesi Piyasayı Rahatlatır Mı?
Kısa vadede projenin bir etkisini göremeyebiliriz ama uzun vadede baktığımızda güzel sonuçlar alınabilir. Başka bir açıdan bakacak olursak da bu proje ile vatandaşın devlete olan güveni artacaktır. Devletin doğrudan kiraya veren konumda olması adil rekabet ortamını sağlayacaktır. Eğer süreç iyi yönetilirse, bu model hem dar gelirliye, hem de tüm topluma yansıyan bir istikrar etkisi yaratabilir.
Türkiye’nin Konut Seferberliği
Bugüne kadar deprem bölgesinde yapılan 450 binin üzerinde afet konutu, aslında Türkiye’nin barınma konusunda ne kadar hızlı aksiyon aldığının göstergesidir. Bu gelişmeler haricinde dar gelirliye nefes olacak 500 bin yeni sosyal konut projesi de ülke genelinde sosyal bir kalkınma modelini bizlere gösteriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “ucuz kiralama” projesi bu açıdan doğru zamanda, doğru bir adımdır.