Gerilim tırmanıyor: Askeri hazırlıklar, diplomatik restleşmeler
Pakistan, Hindistan'ın 24 ila 36 saat içinde askeri operasyon düzenleyeceğine dair istihbarat aldığını açıklarken, ABD Dışişleri Bakanlığı iki ülkeye de gerginliği artırmamaları çağrısında bulundu. Hindistan, Pahalgam’daki saldırıya yanıt olarak “tam operasyonel özgürlük” mesajı verirken, Pakistan hava sahasını ihlal ettiğini öne sürdüğü bir Hindistan İHA’sını düşürdü. Öte yandan, iki ülke arasında uzun süredir tartışma konusu olan su paylaşımı sorunu da yeniden gündeme geldi.
Uzman görüşleri: Gerilim kritik eşiğe yaklaşıyor
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Çin üzerine çalışan Dr. Nurettin Akçay, Durham Üniversitesinden misafir öğretim üyesi Doç. Dr. Ferhat Çağrı Aras ve yine Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesinden Dr. Öğretim Üyesi Omair Anas, yaşanan krize dair Anadolu Ajansına değerlendirmelerde bulundu.
Dr. Akçay, Hindistan-Pakistan geriliminin Çin-Tayvan veya Rusya-Ukrayna kadar dikkat çekmese de dünyanın en kritik jeopolitik meselelerinden biri olduğunu belirtti. Akçay, iki ülkenin nükleer caydırıcılık nedeniyle tam ölçekli savaşa girme ihtimalinin düşük olduğunu, ancak Kargil Savaşı benzeri düşük yoğunluklu çatışmaların her an patlak verebileceğini söyledi. Ayrıca, Hindistan’ın çok etnikli yapısının iç çatışmaları tetikleyebileceğini ve Müslüman topluma yönelik büyük katliam risklerinin ortaya çıkabileceğini vurguladı.
Çin’in Pakistan’ın önemli bir müttefiki olduğunu ve Hindistan ile ciddi rekabet içinde bulunduğunu hatırlatan Akçay, CPEC (Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru) gibi projelerle İslamabad yönetimini destekleyen Pekin’in tarafsız kalmakta zorlanabileceğini ifade etti. Bu durumun Çin-Hindistan sınırındaki mevcut anlaşmazlıkları yeniden alevlendirme potansiyeli taşıdığını belirtti.
"Savaş ihtimali düşük ama kriz derinleşebilir"
Doç. Dr. Aras, iki ülke arasında kapsamlı bir savaşın pek mümkün olmadığını, Hindistan’ın yaşanan terör saldırısını Pakistan’ı terörün sponsoru olarak göstermek için fırsat olarak değerlendirdiğini aktardı. Aras, Pakistan’ın ise Hindistan’ı sahte bayrak operasyonlarıyla suçladığını ancak bu söylemlerin uluslararası alanda karşılık bulmasının zor olduğunu söyledi.
Aras, ABD’nin Hindistan’ı Çin’e karşı önemli bir müttefik olarak gördüğünü ve Hindistan’ın Fransa ile savunma alanında yeni anlaşmalar yaptığını belirtti. Bu durumun bölgede Çin ve ABD ekseninde bir gruplaşmayı tetiklediğini kaydetti. Aras, terör saldırısının küresel güvenlik mimarisi tartışmalarını da beraberinde getirdiğini söyledi.
"Sınırlı bir operasyon ihtimali var"
Dr. Anas ise iki ülke arasındaki ilişkilerin uzun süredir diplomatik temaslardan uzak ve düşük güven düzeyinde olduğunu belirtti. Pahalgam’daki saldırının, askeri bir krize zemin hazırlayabileceğini dile getiren Anas, Hindistan’ın saldırganların sınırın diğer tarafından geldiğini iddia ederek sınırlı bir operasyon başlatabileceği değerlendirmesinde bulundu.
Anas, uluslararası aktörlerin Hindistan’ın bakış açısına daha yakın olduğunu ve Pakistan’ın uluslararası alanda izole olduğunu belirtti. Pakistan’ın ekonomik toparlanmaya odaklandığını vurgulayan Anas, bu nedenle İslamabad’ın Suudi Arabistan, Çin ve ABD gibi ülkelerden daha fazla zaman ve iş birliği talep edeceğini söyledi. Bu yaklaşımla gerilimin azaltılmasının umulduğunu kaydetti.
Pahalgam’daki kanlı saldırı
22 Nisan’da Hindistan’ın kontrolündeki Cammu Keşmir’in Pahalgam bölgesinde silahlı saldırganlar turistlere ateş açmış, 26 kişi hayatını kaybetmiş, çok sayıda kişi yaralanmıştı. Hindistan, saldırganların Pakistan’dan geldiğini öne sürerek “İndus Suları Anlaşması”nı askıya almış, Yeni Delhi’deki Pakistanlı müsteşarların sınır dışı edilmesini istemiş ve Pakistan vatandaşlarına yönelik tüm vize işlemlerini durdurmuştu.
Buna karşılık Pakistan, suçlamaları reddetmiş, Hindistan’ın İslamabad’daki diplomatik personel sayısına sınırlama getirmiş ve nehirlere müdahaleyi “savaş nedeni” sayacağını ilan etmişti. Ayrıca Hindistan ile her türlü ticari ilişki askıya alınmış ve hava sahası kapatılmıştı.