İsrail'in "Maariv" gazetesinde yayımlanan haberine göre, İsrail Meclisi oldukça gergin bir oturumla yeni dönem açılışını yaptı.

Muhalif milletvekillerinin protestoları ve bazı vekillerin güvenlik görevlilerince salondan çıkarılmasıyla başlayan oturumda, Başbakan Netanyahu hem muhalefeti eleştirdi hem kendisi protesto edildi.

Meclis Başkanı Ohana, oturumu açarken yargı sistemini hedef aldı ve "Yargının, Meclisin kararlarını hiçe sayması demokrasimize ağır bir darbedir. Biz seçilmiş yetkililer yok sayılamayız, egemenlik halka aittir." dedi.

Ohana’nın bu sözleri, hükümet ile İsrail Yüksek Mahkemesi arasında devam eden yetki krizini yeniden alevlendirdi.

Hükümet, mahkemenin bazı yasaları iptal etmesini "yargının halkın temsilcilerine karşı müdahalesi" olarak değerlendiriyor.

Ohana’nın açıklamaları, 2023’te ülke genelinde büyük protestolara yol açan tartışmalı yargı düzenlemesi tartışmalarının yeniden gündeme döneceğinin sinyali olarak yorumlandı.

Oturumda ayrıca, Ohana’nın Yüksek Mahkeme Başkanı Yitzhak Amit’e sadece "yargıç" diye hitap etmesi tepkilere neden oldu.

Muhalefet milletvekilleri, Ohana’dan Amit’i "mahkeme başkanı" olarak anmasını isterken, tartışmalar sırasında bazı vekiller salondan çıkarıldı.

Muhalefet lideri Yair Lapid de Ohana’yı "Meclisin sadece yarısının başkanı" olmakla suçladı ve Netanyahu hükümetini “hasta” şeklinde niteleyip istifaya çağırdı.

Lapid, ayrıca 7 Ekim 2023 olaylarını soruşturacak resmi bir komisyon kurulması talebini yineledi.

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog da oturumdaki gerginlikten rahatsız olduğunu belirterek eleştirinin meşru olduğunu ama kurumlara saygısızlık yapılmaması gerektiğini söyledi.

Herzog, Amit’e "Mahkeme başkanımız, hoş geldiniz" sözleriyle destek mesajı verdi.

Başbakan Binyamin Netanyahu da konuşmasında, "Eğer sizin dayatmalarınıza boyun eğseydim, Hamas, Hizbullah, (Beşşar) Esed ve İran şu anda hala aynı pozisyonlarını koruyor olurlardı." dedi.

Netanyahu konuşmasında, bölgedeki ülkelerle daha fazla barış anlaşmasının yapılacağına inandığını söyledi.

- Netanyahu hükümetinin tartışmalı yargı düzenlemesi

Namibya'da ilk M Çiçeği vakası tespit edildi
Namibya'da ilk M Çiçeği vakası tespit edildi
İçeriği Görüntüle

İsrail'de 2022'nin son günlerinde göreve başlayan Netanyahu liderliğindeki koalisyon hükümeti, aşırı sağcı partileri barındırıyor.

Netanyahu'nun hükümeti kurduğu süreçte koalisyon anlaşmalarının en önemli kısmını, başta söz konusu yargı reformu olmak üzere yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin genişletilmesi ve aşırı sağcı isimlere yönetimde kritik görevler verilmesi gibi maddeler oluşturuyordu.

Adalet Bakanı Yariv Levin, Netanyahu koalisyonunun göreve gelmesinin hemen ardından 5 Ocak'ta yargının yetkilerini sınırlandıran, yüksek yargı mensuplarının atamaları üzerindeki etkisini azaltan, yürütme üzerindeki denetimini ortadan kaldıran ve yargının bazı yetkilerini Meclise devreden kapsamlı bir "yargı reformu" planladıklarını duyurmuştu.

Hükümet destekçileri, "seçilmiş siyaset kurumunun iradesine karşı kontrolsüz güçle donatılmış yargıyı dizginlemek" için söz konusu “reforma” ihtiyaç duyulduğunu savunuyor.

Yargı paketinin karşıtları ise düzenlemenin "İsrail'de yürütme gücü üzerindeki tek etkili denetimi ortadan kaldırarak sivil özgürlüklere, ekonomik refaha ve ülkenin uluslararası imajına zarar verdiğini" düşünüyor.

Genellikle "yargı düzenlemesi" olarak anılan hukuki plan, İsrailliler arasında siyasi bakış açılarına göre "yargı reformu", "yargı darbesi" veya "yargının ele geçirilmesi" gibi farklı tanımlamalarla ifade ediliyor.

İsrail'de yargının en yüksek mercisi Yüksek Mahkeme, Netanyahu hükümetinin tartışmalı yargı düzenlemesi kapsamında Meclisten geçirdiği iki yasanın iptalini Eylül 2023'te görüşmeye başlamıştı.

Yargı düzenlemesi karşıtı protesto hareketi, yaklaşık 10 ay ülke genelinde protestolar düzenlemişti.

Kaynak: AA