Gazze şeridinin işgali üzerinden Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon rezervlerine çökmek istiyorlar
YUTAM Başkanı Ömer Memoğlu Türkiye’nin suni gündemlerle oyalandığını, nihai planın ise Gazze şeridinin işgali üzerinden Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarına/hidrokarbon rezervlerine çökmek olduğunu belirtti. Memoğlu, “Ayasofya Camii'nde Yunanistan bayrağı ile fotoğraf çekinerek bunu 'Sevgili şehrim sonsuza kadar Yunan' notuyla paylaşan turist operasyonu üzerinden Türkiye'yi suni bir gündemle oyalamaya çalışanların asıl planını açıklıyorum. Arka planda Türkiye'nin 572 yıllık doğalgaz ihtiyacını karşılayabilecek büyüklükteki hidrokarbon rezervlerine çökme planı İsrail ve ABD eliyle Doğu Akdeniz'de Gazze şeridinin ele geçirilmesi/kontrol edilmesi ve Türkiye'nin Libya ile gerçekleştirdiği antlaşmanın bir benzeri (simetriği) olabilecek olan, bölgenin Doğu'sundaki Türk Kılıcı/Türk Kalkanı olması muhtemel Türkiye-Filistin MEB antlaşması ihtimalinin tamamen ortadan kaldırılması amaçlanıyor. Gazze şeridinin işgali sürecinde ABD Ortadoğu'ya yönelik gerçekleştirdiği işgal sürecindeki gibi yardım adı altında sözde Gazze'deki insani yardım operasyonlarına destek olmak üzere olduğunu iddia ederek Doğu Akdeniz'de geçici bir iskele inşa etme/kurma amacı olduğunu Pentagon tarafından duyurarak bölgeye 4 gemiyi intikal ettirdiğini duyurması, bu plana start verildiğinin bir göstergesidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Solda Gaz hidrat potansiyel alanlarını gösterir harita, sağda ise Ayasofya Camii'ne yönelik Yunanistan bayraklı provakasyon girişimi.
Gazze şeridinin işgali İsrail ve ABD eliyle gerçekleştiriliyor
YUTAM Başkanı Ömer Memoğlu, İsrail ve ABD eliyle gerçekleştirilen Gazze şeridinin kuşatılması operasyonunun Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynaklarına yönelik büyük bir işgal planı olduğunu ifade etti. Memoğlu, “Eğer İsrail'in Gazze şeridini ele geçirme planı başarılı olursa Doğu Akdeniz'de Filistin'in deniz yetki alanlarını işgal etmiş olacak ve böylece Türkiye'nin Filistin ile MEB antlaşması yapabilme ihtimalini tamamen ortadan kaldırmış olacak. Son günlerde MİT tarafından gerçekleştirilen içerideki MOSSAD hücrelerine yönelik operasyonlar İsrail'in içimizdeki planlarını sekteye uğratmış olsa da İsrail'in yöntem değiştirmesine neden olmuştur. Büyük İsrail Projesi'ni (BOP) hayata geçirmek için Türkiye'de iç karışıklık/kaos kurgusu planlayan İsrail, MİT'e karşı başarılı olamayınca Gazze şeridinin kontrolünü ele geçirerek Türkiye'nin kendi kendine yetebilme, enerjide tam bağımsız olma anlamında geleceğinin yer aldığı Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon rezervlerine göz dikmiştir! Buradaki hidrokarbon rezervleri Batılı enerji şirketlerinin araştırmalarına/bölgede yaptıkları incelemelere göre Türkiye’nin 572 yıllık doğalgaz ihtiyacını karşılayabilecek büyüklükte. İsrail, Gazze şeridinin işgali ile Filistin’in Doğu Akdeniz’e olan kıyısını tamamen kuşatmayı amaçlamakta, ABD ise bölgeye insani yardım adı altında gelerek iskele kurmayı ve buradaki hidrokarbon rezervlerini İsrail ile el birliğiyle çalmayı amaçlamaktadır. Bu planda İsrail ve ABD ortaklığı olduğu tartışmasız. Keza Pentagon Gazze Şeridi’ne insani yardım adı altında iskele inşa etmek adına 4 gemiyi bölgeye intikal ettirdiğini çoktan duyurdu. Türkiye-Libya MEB antlaşması Batılıların değimiyle Batı'daki Türk Kılıcı/Türk Kalkanı olarak nitelendirilirken bu antlaşmanın bir benzeri (simetriği) ise Doğu'da İsrail ya da Filistin ile gerçekleştirilebilir. İsrail'in Türkiye ile böyle bir antlaşma gerçekleştirmesi mümkün gözükmemektedir. Keza İsrail Doğu Akdeniz’de tarafını Yunanistan'dan ve GKRY'den yana takınmıştır. Üstelik İsrail Gazze'de gerçekleştirdiği soykırım ile topraklarını genişletmeye devam ettiği gibi Gazze şeridi üzerinden Doğu Akdeniz'de tam hâkimiyette amaçlamaktadır. Bu strateji ile Türkiye'nin Doğu'daki Filistin-Türkiye MEB antlaşması ihtimalini tamamen ortadan kaldırmayı amaçlayan İsrail, burada Filistin'in deniz yetki alanlarına da çökmeyi amaçlamaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.
Libya-Türkiye MEB antlaşmasını ve muhtemel İsrail/Filistin-Türkiye MEB antlaşmalarını gösterir harita.
