Ümraniye Tatlısu Mahallesi'nde inşaatı tamamlanan Hoca Esman ve Emine Aker Camisi'nin açılış törenine katılan Yazıcı, camilerin, mescitlerin bir ülkenin İslami görüntüsünün en temel simgeleri olduğunu söyledi.
Osmanlı Devleti'nin, fethettiği bütün yerlerde camileri, sembolik olarak o bölgelerin simgesel özelliğini taşıyacak şekilde inşa ettiğini, ecdadın da imar ve ihyasını devam ettirerek bu günlere taşıdığını belirten Yazıcı, "Biz cami yaparız. Hele simgesel eserlerin üzerinde titreriz. Öyle bir siyasi anlayışımız var. İcraatımıza da bunu döker ve yansıtırız. İşte yıllarca bu ülkede tartışılan, 'açtık, açacağız, açarsın, açamazsın' denen Ayasofya Camisi'ni tekrar cami olarak ibadete açıp hizmete koyan bir iktidarın mensuplarıyız. İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmet, en büyük kilise olan Ayasofya'yı camiye dönüştürmüş ve 1935 yılında kadar devam etmiş. 1935 yılında değişik mülahazalarla müzeye döndürülmüştü. Yıllarca tartışıldı, biz tartışmaları milletin isteği, arzusu yönünde sona erdirdik." diye konuştu.
Yazıcı, aynı anlayışla yıllarca, "Taksim'de cami olur mu olmaz mı?" şeklinde tartışmaların yapıldığını hatırlatarak şöyle konuştu:
"Ya niye olmasın? Taksim'de kilise var. Sinagog var. Bütün inançların ibadet üniteleri var. Cami niye olmasın? İhtiyaç vardı ve Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde, Taksim'de, milletin arzu ve isteği doğrultusunda, mükemmel bir cami projesini hizmete sunduk. Bunlar bizim inanç alanında iş görme tarzımızın yansımaları. Biz iş ve hizmet üretiriz, eser yaparız. Bu millet için yaparız, gelecek nesiller için yaparız."
Egemenliğin millete ait olduğunun altını çizen Yazıcı, "Egemenlik hakkınızı kullanırsınız. İş üretecek, vizyonu olacak kişileri, kadroları, ekipleri yetkilendirirsiniz, 'yürü' dersiniz, öbür seçimde denetlersiniz. Dolayısıyla 31 Mart'ta gerçekleştireceğimiz seçimlerde inşallah milletimiz için, ülkemiz için hayırlı sonuçlara vesile olsun diyorum." ifadelerini kullandı.
