Stiell, bu yıl 10-21 Kasım'da Brezilya'nın ev sahipliğinde Belem kentinde düzenlenen BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı'nın (COP30) açılışında konuştu.

Emisyon eğrisindeki aşağıyı yönlü eğilime dikkati çeken Stiell, "Yapmamız gereken çok daha fazla iş var. Hem emisyonların azaltımı hem de dayanıklılığın güçlendirilmesi konusunda çok daha hızlı hareket etmeliyiz." ifadelerini kullandı.

Norveç Başbakanı Store'un, Filistin Komitesi destekli törene katılımı, İsrail’le diplomatik gerginliğe yol açtı
Norveç Başbakanı Store'un, Filistin Komitesi destekli törene katılımı, İsrail’le diplomatik gerginliğe yol açtı
İçeriği Görüntüle

Stiell, bilimsel verilerin, sıcaklık artışının yeniden 1,5 dereceye düşürülebileceğini gösterdiğini vurguladı.

Uygulamayı hızlandırmak için COP sürecinin çoklu uluslararası işbirliği kanallarıyla desteklenmesi gerektiğini, tekil ulusal taahhütlerin emisyonları yeterince hızlı azaltmadığını kaydeden Stiell, ülkeleri yenilikçi çözümler geliştirmeye davet etti.

Stiell, iklim değişikliğine karşı eylemsizliğin insani ve ekonomik bedellerine vurgu yaparak, "Bu dönüşümün ekonomisi, eylemsizliğin maliyeti kadar tartışmasızdır." dedi.

Temiz enerji yatırımlarındaki artışa da değinen Stiell, "Güneş ve rüzgar enerjisi artık dünyanın yüzde 90'ında en düşük maliyetli enerji kaynakları. Yenilenebilirler bu yıl dünyada kömürü geçerek en büyük enerji kaynağı oldu. Yenilenebilir enerji yatırımları fosil yakıt yatırımlarının iki katına ulaşırken, temiz enerji ve altyapı yatırımları bu yıl yeni bir rekor kıracak." değerlendirmesinde bulundu.

- "Hedefleri eyleme dönüştürecek somut adımlarda anlaşmamız gerekiyor"

Stiell, iklim krizinin büyüklüğüyle fırsatları dengelemek için Belem'de yapılması gerekenlere dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Fosil yakıtlardan uzaklaşacağımız konusunda zaten anlaşmaya vardık. Artık bunu adil ve düzenli bir şekilde nasıl yapacağımıza odaklanmanın zamanı. Yenilenebilir kaynakları üç katına çıkaracak ve enerji verimliliğini ikiye katlayacak anlaşmalara odaklanmalıyız. Gelişmiş ülkelerin öncülüğünde en az 300 milyar dolarlık iklim finansmanı sağlama konusunda da zaten anlaştık. Şimdi 'Bakü'den Belem'e Yol Haritası'nı hayata geçirmemiz gerekiyor. 1,3 trilyon dolara doğru ilerlemeye başlamalıyız. Küresel bir uyum hedefi üzerinde zaten anlaştık. Şimdi uygulamayı hızlandıracak ve potansiyelini açığa çıkaracak göstergelerde anlaşmamız gerekiyor. Geçiş yollarının, tüm ekonomileri ve toplumları kapsayacak şekilde, kapsayıcı ve adil olması gerektiği konusunda zaten anlaştık. Şimdi bu hedefleri eyleme dönüştürecek somut adımlarda anlaşmamız gerekiyor. Bir Teknoloji Uygulama Programı üzerinde de zaten anlaştık. Artık harekete geçirelim."

Tüm bu konularda "güçlü ve net" sonuçlar elde etmenin önemine işaret eden Stiell, COP30'da müzakere süreçlerini gerçek ekonomide atılması gereken adımlarla uyumlu hale getirmeleri gerektiğini ifade etti.

Stiell, "Bu, 21. yüzyılın büyüme hikayesi, çağımızın ekonomik dönüşümü. Geri duran ya da küçük adımlar atan ekonomiler durgunluk ve yüksek fiyatlarla karşılaşırken, diğer ekonomiler hızla ilerleme kaydedecektir." ifadelerini kullandı.

Paris Anlaşması'nın gerçek bir ilerleme kaydetmek üzere işlediğine dikkati çeken Stiell, daha fazlası için "cesurca" çabalanması gerektiğini dile getirdi.

Kaynak: AA