Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "İsrail üzerindeki baskıların mutlaka artırılmasını bekliyoruz. İsrail'in bu yaptıkları sadece Gazze için sadece bölge için değil, insanlık için, küresel düzeydeki barış ve adalet için de son derece tehlikeli davranışlar." dedi.
Yılmaz, TRT Haber canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
İsrail'in gerçekleştirdiği saldırılara ilişkin soru üzerine Yılmaz, Netanyahu yönetiminin, sadece Gazze'de değil Filistin'in tamamında Filistin halkını topyekun hedef alan bir politika uyguladığını, ayrıca, bölge ülkelerinde istikrarsızlık, bölge açısından tehdit, güvenlik riskleri oluşturan, uluslararası hukuku hiçe sayan eylemlerine, saldırgan politikalarına devam ettiğini söyledi.
Yılmaz, Katar'a yönelik saldırıyı kınadıklarını ve lanetlediklerini belirterek, "Bütün diplomasinin imkanlarını kullanarak bu konuda Filistin'in, mazlum Gazze halkının yanında olduğumuz gibi hukuk dışı saldırılara karşı bölgedeki tüm ülkelerle dayanışma içinde olduğumuzu ifade ediyoruz." diye konuştu.
Uluslararası toplumun, sorumlu tüm hükümetlerin bu konuda çok daha etkin, caydırıcı bir tutum almalarını beklediklerini dile getiren Yılmaz, "İsrail üzerindeki baskıların mutlaka artırılmasını bekliyoruz. İsrail'in bu yaptıkları sadece Gazze için sadece bölge için değil, insanlık için, küresel düzeydeki barış ve adalet için de son derece tehlikeli davranışlar." ifadelerini kullandı.
Yılmaz, İsrail'in bu yaptıklarıyla uluslararası düzeyde adalet kavramının, bütün uluslararası kurum ve kuralların içini boşalttığına dikkati çekerek, "Adeta kendilerini bütün hukukun, kuralların, kurumların üstünde konumlandırıyorlar. Bu da dünyada adalete duyulan güveni, kurumlara, kurallara duyulan güveni her geçen gün daha fazla aşındırıyor. Dolayısıyla insanlık ittifakı olarak, bu yaşananlar karşısında sessiz kalmamalıyız. Her türlü gayreti birlikte ortaya koymak durumundayız." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konuda Türkiye'nin pozisyonunu en gür sesle, her fırsatta ortaya koyduğunu dile getiren Yılmaz, büyük diplomatik çabalarının olduğunu, bütün diğer ülkelerden önce birtakım alanlarda adımlar attıklarını, bundan sonra da güçlü bir şekilde bunu yapmaya devam edeceklerini bildirdi.
- "Sabırla, olgunlukla mahkemelerin vereceği kararı beklememiz lazım"
İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesinin CHP il yönetimine ilişkin tedbir kararı ve sonrasındaki gelişmeler sorulan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bu yaşananlar bizim veya başka bir partinin taraf olduğu süreçler değil. CHP'nin kendi iç kavgaları ve CHP ile yargı arasında cereyan eden hadiseler. Burada şikayet eden de edilen de CHP'liler. Kendi kongreleriyle ilgili bir şaibe meselesi var. Dolayısıyla bazı delegeler bazı CHP'liler bu konuda şikayetlerini mahkemelere iletmiş durumdalar. Mahkemeler de elbette hukuk çerçevesinde bu konuları inceliyorlar. Ancak CHP yönetimi maalesef bu iç kavgayı siyasetin, toplumun tamamına yansıtmaya çalışıyor. Böylece kendi iç kavgalarını bir anlamda gölgelemeye çalışıyorlar. Bu doğru bir tutum değil. Bu siyaset kurumunun tamamında gerilim üreten, kutuplaşma üreten hem partilere, siyasete zarar veren hem de ülkemize zarar veren bir tavır.
Bir an önce bu tavırdan uzaklaşmalarını elbette bekliyoruz. Buradaki mesele bir kurum olarak, bir parti olarak CHP değil, yargılanan kurum olarak CHP değil. CHP içinde bu kongre süreçlerinde şaibe oluşturduğu iddia edilen şahıslar, kişiler. Dolayısıyla bunların bir suçu varsa, hukuk dışı bir davranışı varsa bunları mahkemeler tespit edecek ve burada hepimizin sabırla, olgunlukla mahkemelerin vereceği kararı beklememiz lazım."
Yılmaz, mahkemenin aldığı kararın geçici bir tedbir olduğunu belirterek, bu süreçlerin bir an önce tamamlanmasını ve bu tartışmalardan siyasetin kurtulmasını temenni ettiklerini söyledi.
- "Herkesi sorumlu siyaset anlayışıyla hareket etmeye davet ediyoruz"
"Bu süreç devam ederken CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel'in bazı söylemleri vardı. Özellikle vatandaşı sokağa davet eden açıklamaları nedeniyle sonrasında İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya'yla sosyal medyada bir karşılıklı açıklama süreci gibi bir durum da yaşandı. Bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Yılmaz, siyasetin meşru zeminlerde, marjinalize edilmeden, marjinal grupların istismarına açılmadan sürdürülmesinin çok önemli olduğunu vurguladı.
Cevdet Yılmaz, "Bir ülkede en az iktidar kadar ana muhalefet partisine de sorumlu siyaset yapma görevi düşer. Topyekun siyaset kurumunun sağlıklı işleyişi açısından ana muhalefet partisinin tavrı, yaklaşımı, üslubu son derece önemlidir. Dolayısıyla bu işleri tartışmanın yeri sokaklar değil, meşru siyasi, demokratik platformlardır." diye konuştu.
Yargının da eleştirilebilir olduğunu, ama hiçbir kişinin, kurumun yargıyı sokakla veya başka bir şekilde baskı altına alma, tehdit etme, hakaret etme hakkı olmadığını kaydeden Yılmaz, "Bunu da çok net bir şekilde ortaya koymamız lazım. Dolayısıyla herkesi sorumlu siyaset anlayışıyla hareket etmeye davet ediyoruz. Ülkemizin, demokrasimizin, ekonomimizin, topyekun milletimizin huzuru, istikrarı, refahı için böyle bir tavra mutlaka herkesin sahip çıkması lazım. Bu bizim ortak sorumluluğumuz." ifadelerini kullandı.
(Sürecek)