Ceza Kanunu’nda yok ama suç olmaktan çıkmış değil”
Yıldız, paylaşımında son dönemde kamuoyunda daha az duyulmasına rağmen “yüz kızartıcı suçlar” tanımının Anayasa ve özel kanunlarda hâlen geçerli olduğunu vurguladı. Bu suçların Ceza Kanunu’nda ayrı bir kategori olarak yer almamasına rağmen önemini koruduğunu belirtti.
Yıldız, örnek olarak şunları sıraladı:
-
Görevi kötüye kullanma
-
Resmî evrakta sahtecilik
-
Rüşvet
-
İhaleye fesat karıştırmak
-
Edimin ifasına fesat karıştırmak
-
İrtikap
-
Zimmet
-
Dolandırıcılık
-
Hileli iflas
Bu suçların toplumsal güveni zedeleyen, kamu görevine ve devlet yönetimine dair sorumlulukları ağır şekilde ihlal eden nitelikte olduğunu belirten Yıldız, geçmişte bu tür suçlamalarla karşı karşıya kalan siyasilerin yüzlerinde utanç, tavırlarında mahcubiyet görüldüğünü kaydetti.
“Utanmak bir erdemdi, artık alkışlarla karşılanıyorlar”
Yıldız, paylaşımının devamında ise değişen siyasi iklime dikkat çekti. Eskiden yolsuzlukla veya kamu görevini kötüye kullanmakla suçlanan kişilerin yargı önünde mahcup ve içe kapanık bir halde olduklarını belirten Yıldız, “Utanmanın da bir nimet olduğu görülürdü” dedi.
Ancak bugünün siyaset atmosferinde, benzer suçlamalarla karşı karşıya kalanların, “sloganlar, zılgıtlar ve alkışlarla” kamuoyunun karşısına çıktığını söyleyerek, bu durumun kamu vicdanında ciddi rahatsızlık yarattığını ima etti.