Sudan, Nisan 2023’te ordu ile paramiliter güç RSF (Hızlı Destek Kuvvetleri) arasında patlak veren çatışmalarla tam anlamıyla bir felaketin içine sürüklendi. Ülke, bir yandan siyasi güç mücadelesine sahne olurken diğer yandan dünyanın gözleri önünde bir insani trajedi yaşanıyor. Özellikle Darfur bölgesindeki Faşir kenti, bu trajedinin merkez üssüne dönüştü.

FAŞİR: YENİ BİR KATLİAM MERKEZİ Mİ?

Darfur’un başkenti olan Faşir, ordu ile RSF arasındaki çatışmalarda stratejik bir öneme sahip. Son aylarda etnik çatışmaların yeniden alevlendiği kentte; hastaneler, mülteci kampları ve pazar yerleri defalarca vuruldu. BM raporlarına göre, bölgede binlerce sivil öldürüldü, yüz binlerce kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı.

Uluslararası Af Örgütü ve insan hakları grupları, RSF lideri Muhammed Hamdan Dagalo (Hemedti) ve ordu lideri Abdulfettah el-Burhan'ı açıkça savaş suçu işlemekle suçluyor.

SAVAŞIN ÖZÜ: SADECE İKİ GENERAL Mİ?

Sudan’daki kriz, yüzeyde ordu komutanı Abdulfettah el-Burhan ile RSF lideri Hemedti arasındaki bir iktidar mücadelesi gibi görünse de arka planda çok daha karmaşık dinamikler var:

  • Etnik çatışmalar ve sömürge sonrası devlet yapısı

  • Altın ve petrol rezervlerinin kontrolü

  • Körfez ülkeleri, Mısır ve Rusya gibi dış güçlerin nüfuz savaşı

  • Afrika Boynuzu’nda jeopolitik yeniden montaj

Sudan’daki bu savaş, aynı zamanda uluslararası toplumun ikiyüzlülüğü ile de yüzleştiriyor. Gazze ve Ukrayna gibi çatışma bölgeleriyle kıyaslandığında, Sudan’daki trajedi küresel manşetlere çok daha az yansıyor. Bu durum, “Hangi hayatlar daha önemli?” sorusunu yeniden gündeme taşıyor.

İNSANİ DRAM: YARDIMLAR NEDEN ULAŞMIYOR?

BM, Sudan’da en az 25 milyon insanın acil insani yardıma ihtiyaç duyduğunu bildiriyor. Ancak çatışmalar, lojistik hatları keserken, insani koridorların açılması sürekli engelleniyor.

Uluslararası Kızılhaç Örgütü’nden yapılan açıklamada, Faşir’deki yıkım “Savaşın en karanlık yüzülerinden biri” olarak tanımlandı. Kadın ve çocuklara yönelik cinsel şiddet iddiaları da giderek artıyor.

ULUSLARARASI TOPLUM NE YAPIYOR?

Sudan’daki krizin büyüklüğüne rağmen, uluslararası aktörler adeta "bekle-gör" politikasında. BM’nin ateşkes çağrıları sonuçsuz kalırken, Afrika Birliği’nin arabuluculuk girişimleri de tıkanmış durumda.

Afganistan’da gerçekleşen 6,3 büyüklüğündeki depremde yaşamını yitirenlerin sayısı 27’ye yükseldi
Afganistan’da gerçekleşen 6,3 büyüklüğündeki depremde yaşamını yitirenlerin sayısı 27’ye yükseldi
İçeriği Görüntüle

ABD ve AB, yaptırımlar dışında somut bir adım atmamakla eleştirilirken; Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi aktörlerin silah desteğiyle taraflardan birini açıktan veya dolaylı desteklediği iddia ediliyor.

SONUÇ: AHLAKİ SORUMLULUK NEREDE?

Sudan’ın Faşir'inde yaşanan trajedi, sadece bir iç savaş değil; aynı zamanda uluslararası toplumun vicdanının da test edildiği bir sürece işaret ediyor.

Faşir katliamına karşı küresel sessizlik bozulmadıkça, dünya sahnesinde "insan hakları" söylemlerinin samimiyeti her geçen gün daha fazla sorgulanacak.

Muhabir: DİLRUBA KOÇAK