İSTANBUL(AA)-İstanbul İtfaiyesi Su Altı Arama Kurtarma (İSAK) Amiri Nurettin Ünal, İstanbul'un Karadeniz kıyısında birçok boğulma vakasına neden olan rip akıntısında nasıl hareket edilmesi gerektiğini uygulamalı gösterdi.
Denizlerde görünmez tehlike olarak nitelendirilen rip akıntısı her yıl birçok boğulma vakasına neden olurken, uzmanlar bu doğal oluşuma karşı vatandaşları uyarıyor.
Rip akıntısı, kıyıdan denize doğru güçlü bir şekilde çekilen su akıntısı olarak biliniyor. Çoğu zaman yüzeyde fark edilmesi zor olan bu akıntı, can kayıplarına yol açıyor.
Meteoroloji ve AFAD yetkilileri, vatandaşların denize girmeden önce hava ve deniz durumu raporlarını kontrol etmeleri gerektiğini belirtiyor. Ayrıca panik yapılmaması, akıntıya kapılan kişinin sahile paralel yüzerek kurtulmaya çalışması gerektiği vurgulanıyor.
Akıntıdan kurtulma anı dronla görüntülendi
Bu kapsamda İstanbul İtfaiyesi Su Altı Arama ve Kurtarma Amiri Nurettin Ünal, Kısırkaya Plajı'nda rip akıntısına girerek, böyle bir durumda nasıl hareket edilmesi gerektiğini uygulamalı şekilde gösterdi.
Akıntıda yaklaşık 100 metre sürüklenen Ünal, panik yapmadan sakinliğini koruyup yüzerek, kapıldığı akıntıdan çıktı. O anlar, AA ekibince dronla görüntülendi.
Ünal, rip akıntısının Karadeniz sahillerinde meydana gelen ve birçok insanın hayatını kaybetmesine yol açan çok sinsi bir akıntı olduğunu söyledi.
Karadeniz'in coğrafi yapısından dolayı büyük kütlelerle gelen dalgaların tekrar geri gitmek istediğini, bu sırada da güçlü bir akıntının meydana geldiğini anlatan Ünal, şöyle konuştu:
"Yüzmeniz yeterli değilse bu akıntıya karşı koyamayıp akıntıyla beraber açığa sürükleniyorsunuz. Bu da maalesef hayatınızı kaybetmenize neden oluyor. Görevlilerin uyarılarına dikkat etmemiz, yasak olan bölgelerde kesinlikle denize girmememiz lazım. Kaymakamlıklarımız düzenli olarak bu rip akıntılarını ve rüzgarları takip edip, gerektiği zamanlarda yasaklar getiriyor. Bu yasaklara uyulması lazım. Cankurtaran bölgesi dışında denize girilmemeli. Çünkü en çok kayıp olayları orada oluyor. Rip akıntısı o kadar sinsi ki denize baktığınız zaman durgun gördüğünüz yerde çok güçlü bir akıntı olur. Sizi açığa çekebilir ve panikle geri yüzemezsiniz. Akıntının saatteki hızı 30 kilometreye kadar çıkıyor. İyi bir yüzücü bir saatte sadece 5-6 kilometre yüzebilir ve bu akıntıya karşı koyması imkansız."
Akıntıya kapılanlar için kıyıya paralel yüzmenin çok daha faydalı olacağını dile getiren Ünal, "Karadeniz sahillerinde kesinlikle uyarılara dikkat ederek suya girmeleri lazım. Çünkü rip akıntısı yer değiştirebilen bir akıntı. Yani daha önce geldiğiniz bir noktada rip akıntısı görmeyebilirsiniz ama bir hafta sonra orada oluşabilir. O kumların yerinin değişmesiyle veya rüzgarın yönüyle beraber akıntılar yer değiştirebiliyor. O yüzden düzenli olarak görevlilerin ikazlarına dikkat edilmesi lazım. Kuzeyden esen rüzgarların olduğu günlerde daha çok Marmara Denizi'nin tercih edilmesi gerekir." ifadelerini kullandı.
"Akıntı ortalama 8 kilometre hıza ulaşabiliyor"
İstanbul Boğazı'nda Karadeniz'den gelen çok güçlü bir akıntı olduğunu vurgulayan Ünal, şunları kaydetti:
"Bu akıntı ortalama 8 kilometre kadar hıza ulaşabiliyor, böyle virajlı bölgelerde artarak devam ediyor. Oralarda denize girilirse tekrar kıyıya yüzme şansı çok azalıyor. Aşiyanburnu gibi, Akıntıburnu gibi, Anadolu Yakası'nda Kavacık ile Kanlıca arasındaki gibi çok güçlü akıntıların olduğu yerler var. Daha aşağılarda Sarayburnu... Oralarda akıntı hızı saatte 8 kilometreye ulaşabiliyor. Orada biraz bile uzaklaşsanız kıyıdan akıntıya karşı koyamayarak sürükleniyorsunuz. Böyle birçok vaka var. Bu vakaların çoğuna da maalesef ulaşamadık."