AA-Ankara
ABD'nin Los Angeles kentinde Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) tarafından gözaltına alınan düzensiz göçmenlere destek amacıyla yapılan gösteriler devam ederken Başkan Donald Trump yönetimi, olaylara tepki göstermeyi sürdürüyor.
Sosyal medyada paylaşılan görsellerde kimi göstericilerin taşıdığı Meksika bayrağı ise bir bakıma protestoların "simgesi" haline geldi.
ABD'li yetkililer tepkiyi "yabancı bayraklılara" yönlendiriyor
Meksika bayrağı, özellikle Meksika kökenli 3,4 milyondan fazla kişinin yaşadığı ve "diasporanın başkenti" olarak görülen Los Angeles'ta, göçmenlikle ilgili protestolarda uzun süredir sık sık görülse de Cumhuriyetçi partililer tarafından tepki topluyor.
Öyle ki, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, "Yabancı bayrak taşıyan isyancılar görevlilere saldırıyor." ifadesiyle bu duruma dikkati çekti.
ABD Başkanı Trump'ın Başdanışmanı Stephen Miller protestocuları, "yabancı uyruklu, yabancı bayrak sallayan isyancılar" şeklinde nitelendirdi.
Olayların ardından Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum ise Los Angeles'ta yaşayan Meksikalılara provokasyondan uzak durmaları çağrısı yaptı.
Söz konusu olaylar ise ABD'nin Meksiko yönetiminden parayla satın aldığı toprakları yeniden gündeme getirdi.
AA muhabiri, ABD'nin Meksika topraklarını parayla elde etmesinin tarihi arka planını derledi.
ABD-Meksika Savaşı'yla topraklar genişliyor
Amerika kıtasında yerlilerin ellerinden alınan topraklar üzerine kurulan ABD, yıllar içinde, bugünkü topraklarının yüzde 40'a yakın kısmını kolonici güçlerden ve bölge ülkelerinden satın almalar yoluyla elde etti.
Satın alınan toprakların bir kısmı ise ABD'nin bugün düzensiz göçmen problemi yaşadığı Meksika'ya bağlıydı.
Texas'ın ABD'ye 28'inci eyalet olarak katılmasının ardından başlayan ve 1846-1848 yıllarında süren ABD-Meksika Savaşı, Rio Grande ve Gila nehirlerini iki ülkenin sınırı kabul eden Guadalupe-Hidalgo Antlaşması'nın imzalanmasıyla sona erdi.
Anlaşma hükümleri uyarınca Meksika, 15 milyon dolarlık ödeme ve Meksika'nın ABD vatandaşlarına olan 3 milyon doları aşkın borcunun ABD tarafından üstlenilmesi karşılığında, yaklaşık 1 milyon 300 bin kilometre karelik alanı Washington yönetimine bıraktı.
Söz konusu topraklar, Meksika'nın savaş öncesinde sahip olduğu topraklarının yarısından fazlasına tekabül ediyordu.
"Gadsden" satın alımı
Guadalupe-Hidalgo Antlaşması'yla savaş resmen sona ermiş olsa da iki ülkenin de Mesilla Vadisi'ni kendi toprağı olarak görmesi nedeniyle gerilim sürdü.
Meksikalı yetkililerin, 1853'te Amerikalıları tartışmalı Mesilla Vadisi'ndeki mülklerinden sürmesiyle, dönemin ABD Başkanı Franklin Pierce, ihtilafın çözülebilmesi için diplomat James Gadsden'ı müzakerelere gönderdi.
Söz konusu savaşın ardından meydana gelen anlaşmazlıkları çözmek ve ABD'nin demir yolu projesi için alan yaratmak niyetiyle yola çıkan Gadsden, dönemin Meksika lideri Antonio Lopez de Santa Anna ile görüştü.
Santa Anna'nın ise her ne kadar toprak satmaya istekli olmasa da mevcut isyanları bastıracak bir ordunun kurulması için fona ihtiyacı vardı.
ABD, 8 Haziran 1854'te "Gadsden" satın alımı olarak da bilinen anlaşmayla, şu an Arizona ve New Mexico'nun bir kısmını da kapsayan 77 bin kilometrekareye yakın toprağı 10 milyon dolara Meksika'dan aldı.
Anlaşmanın ardından ödeme ve sınır çatışmalarına yönelik gerginlikler devam etse de "Gadsden" satın alımıyla ABD'nin bugünkü güney sınırı çizilmiş oldu.
Halihazırda Arizona'da yaklaşık 2,3 milyon Latin kökenli kişi yaşarken, bu sayı eyaletin toplam nüfusunun yaklaşık yüzde 33'ünü oluşturuyor. New Mexico'da ise son verilere göre yaklaşık 1,1 milyon Latin kökenli yaşıyor.
Los Angeles'ta ICE karşıtı protestolar
ABD'nin Los Angeles kentinde Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) tarafından gözaltına alınan düzensiz göçmenlere destek amacıyla yapılan gösteriler devam ederken, Donald Trump yönetimi olaylara tepki göstermişti.
ICE karşıtı protestolarda çok sayıda gösterici gözaltına alınmış, zaman zaman güvenlik güçleriyle protestocular arasında çatışmalar yaşanmış ve çok sayıda araç bazı göstericiler tarafından yakılarak kullanılamaz hale getirilmişti.
ABD Başkanı Trump, Los Angeles'taki durumu kontrol altına almak amacıyla önce 2 bin civarında Ulusal Muhafızı bölgeye görevlendirdiğini açıklamış, daha sonra ilaveten 2 bin muhafız ve 700 deniz piyadesi askerin daha görevlendirildiğini duyurmuştu.