MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül, seçim çalışmaları kapsamında Karasu, Kocaali ve Hendek ilçelerine ziyaretler gerçekleştirdi. İlçelerde esnaf ve meslek odalarını ziyaret ederek, taleplerini dinleyen ve Cumhur İttifakına destek isteyen Bülbül, Hendek Soğuksu, Kocatöngel ve Sivritepe mahallelerinde de vatandaşlarla bir araya geldi.

BİZİM ARTIMIZ DA EKSİMİZ DE BELLİ

Burada vatandaşlara seslenen Bülbül, “Bu seçim kritik bir seçim, muhalefet partileri de keşke terörle arasına mesafe koyan, Türkiye’nin milli menfaatleri noktasında aynı tavır içerisinde olan ama iktidardan daha iyisini ben yaparım diyen yapıda olsalar keşke. Fakat durum farklı, bulanıklık ve karmaşıklık hakim olmuş durumda. Türkiye’nin güvene ve istikrara her zamandan daha fazla ihtiyaç duyduğu bu dönemde Cumhur İttifakı 5 senelik uygulamasıyla Türkiye’de siyasi istikrara hizmet edecek tek yapı olduğunu kanaatimizce gösterdi. Bu dönemde başımızdan geçmeyen şey kalmadı. Pandemi, Rusya-Ukrayna savaşı, depremler, orman yangınları, sel felaketleri. Bunların sadece bir tanesi yaşansa hükümetlerin ayakta durması zor olacakken, Allah’a şükürler olsun; Milliyetçi Hareket Partisi ile Adalet ve Kalkınma Partisi çok iyi bir şekilde bir birine kenetlendi, milletimizin de kenetlendi ve 15 Temmuz’dan sonra başlayan süreç çok hayırlı ve bereketli bir şekilde bugün ilerliyor.  Bizim eksimizde belli, artımızda belli. Cumhur İttifakı nettir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın eksisini de artısını da bu millet biliyor. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’yi de vatandaşlarımız çok iyi biliyor, çok iyi tanıyor. Karşımızdaki diğer yapıya baktığımız zaman su bulanık. Bir tane direksiyonu var devletin, o direksiyonun üzerinde yedi sekiz tane el var.  O direksiyonun nereye çevrileceği, o arabanın nereye gideceği belli değil. Bununla birlikte milli politikaların tamamen dışında terör odaklarıyla, HDP gibi partilerle olan birliktelikleri de bizi endişeye sevk eden sıkıntılardan bir tanesidir” ifadesini kullandı.

bülbül2

MHP’li Bübül konuşmasını şöyle sürdürdü:

Bugün Türkiye’de verilecek olan kararlar, bir iktidar muhalefet yarışından daha ziyade Türkiye’nin 15 Temmuz’dan sonraki mücadelesinin devam edip etmemesi noktasında adeta bir karar zamanı gibi olacak. Cumhur İttifakı gerek terör örgütleriyle, gerek Türkiye’ye düşman tüm odaklarla çarpışa çarpışa bugüne kadar geldi. Birileri karşı tarafta bunlardan geri adım atacaklarını ifade ediyorlar. Terörle mücadelede Suriye’de Irak’ta askerimizin varlığını sona erdireceklerini söylüyorlar. Geri çekileceğimizi ifade ediyorlar. Mavi vatandaki menfaatlerimizi terk edeceklerini ifade ediyorlar. Kıbrıs’ta iki devletli şahsiyetli bir çözüm yerine federatif bir sistemle çözeriz deyip, Türklerin orada Rumların ayağına paspas olmasının önünü açacak bir takım düşüncelere sahipler. Bunlar bir basit iktidar muhalefet meselesi değil. Bunlar Türkiye’nin milli politikalarıdır. İktidarlar değişir ama bu politikaların değişmemesi lazım. Lakin karşımızda bu politikaları değiştireceğim iddiasında olanlar var ve bu politikaları daha ilerletmek noktasında değil, geriye çekmek noktasında bir pozisyon söz konusu. Bunu biz Türkiye’nin geleceği açısından bir tehdit olarak algılıyoruz. Bunu büyük bir problem olarak görüyoruz. Türkiye’nin bir kaosa sürüklenmesi her halde bu memleketin dışında herkesin ekmeğine yağ sürer. Bizim buna 15 Temmuz’da müsaade etmediğimiz gibi Allah’ın izniyle bu süreçte de müsaade etmemiz lazım. FETÖ artıklarını, bunların devletin içerisine sızmasına sebep olan ve siyasetten uzaklaştırılmış ne kadar yapı varsa bugün karşı tarafın listelerinden yeniden aday gösterilerek, bu işin içerisine sokulmaya çalışılıyor. Kanun hükmünde kararnamelerle ihraç edilen FETÖ’cülerin tekrara devletin içine, memur olarak, asker olarak, polis olarak geri döneceği ifade ediliyor. Bunun olması durumunun nasıl bir sonuç doğuracağını şuan düşünmek bile mümkün değil.

ÇOK BÜYÜK ATILIMLAR GERÇEKLEŞTİ

Türkiye’de çok büyük hizmetler yapıldı. Çok büyük alt yapı yatırımları gerçekleşti. Terörle mücadele yapıldı, milli savunma sanayiinde çok büyük atılımlar gerçekleşti. Sadece ve sadece Tayyip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun anlayışına bu memleket terk edilemez. Recep Tayyip Erdoğan’a karşı olabilirsiniz ama karşısında bir alternatifinizin olması lazım. Yani ondan daha iyi yapacak olan birinin olması lazım. Sayın Cumhurbaşkanının 20 yıllık devlet tecrübesine saygı göstermek gerekiyor.

bülbül4

KAPI KAPI GEZİYORUZ, ANLATIYORUZ

Milletimizin ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarına da göz yummuyor, sırtımızı dönmüyoruz. Fındığından, diğer tarımsal ürünlere, EYT’sinden 3600 ek göstergesine, sözleşmeli personelin kadroya geçişi dahil olmak üzere ne ihtiyaç varsa bunları çözme gayreti içerisindeyiz. Bizlerde sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışıyor, kapı kapı geziyoruz. Elimizden geldiğince izah etmeye çalışıyoruz. Yalan, çarpıtma bir dünya iftira niteliğinde bilgi dolaşıyor piyasada ama gerçekler meydandadır. İnşallah 14 Mayıs’ta, bu kritik seçim sürecinin sonunda milli politikalar doğrultusunda, bu istikamette yürüyeceğimiz bir netice çıkar diye ümit ediyoruz. Bunun yolu, Cumhur İttifakının güçlü bir şekilde çıkması, bunun yolu Sayın Cumhurbaşkanımızın birinci turda seçilmesidir. Bu süreçte Milliyetçi Hareket Partisi’nin de daha güçlü olması, memlekette dengenin sağlam olması açısından, Milliyetçi Hareket Partisi’nin HDP’den daha fazla milletvekiline sahip olması yakışır. Bunun böyle olmasında fayda vardır. Allah hakkımızda hayırlısını versin.