NASA, bir süredir lazer tabanlı uzay iletişimi üzerinde çalışıyordu ve kısa bir süre önce tarihi bir dönüm noktasına ulaşıldı. NASA bir ilke imza atarak ultra HD bir videoyu 31 milyon kilometre öteden lazer aracılığıyla Dünya'ya aktardı. Uzay ajansı yaptığı açıklamada "Bu, bir sonraki dev adım olan Mars'a insan gönderilmesini desteklemek üzere daha yüksek veri hızında iletişimin önünü açacak" dedi.

NASA’dan tarihi başarı

Görüntüler NASA'nın Ekim ayında fırlatılan Psyche göreviyle uzayın derinliklerine gönderilmeden önce Dünya'da oluşturulmuştu. Görüntülerde Taters adlı bir kedi ironik bir şekilde bir lazer işaretleyiciyi kovalıyor. NASA’nın Deep Space Optical Communications (Derin Uzay Optik İletişim - DSOC) deneyi 15 saniyelik videoyu 11 Aralık'ta 31 milyon kilometre ya da Dünya-Ay mesafesinin yaklaşık 80 katı uzaklıktan Dünya'ya gönderdi.

NASA ilgili videoyu yeni bir lazer tabanlı alıcı-verici aracılığıyla iletti. Bu sistem aracılığıyla saniyede 267 megabit (Mbps) ile gönderilen video sinyalinin Dünya'ya ulaşması 101 saniye sürdü. Bu arada NASA, geçtiğimiz ay DSOC ile optik iletişim rekoru kırmıştı ancak o testte bir video veya dosya gönderilmemişti.

Lazer iletişim teknolojisi, şu anda derin uzay görevleri tarafından kullanılan en iyi radyo frekans sistemlerinden 10 ila 100 kat daha yüksek hızlarda veri iletebilmekte. Dolayısıyla derin uzay görevleri veya Ay-Dünya iletişimi için hayati öneme sahip. Jet İtki Laboratuvarı’ndaki (JPL) teknoloji demosunun proje yöneticisi Bill Klipstein, “Amaçlardan biri milyonlarca kilometre boyunca geniş bant video iletme yeteneğini göstermekti" dedi.

Dünyadakilerden daha hızlı

NASA yönetici yardımcısı Pam Melroy, derin uzaydan iletişim için bant genişliğini arttırmanın gelecekteki keşif ve bilim hedeflerimize ulaşmak için gerekli olduğunu söyledi. Öte yandan NASA, bu görevde ilginç bir bulguyu da paylaştı.

CANiK’ten Afrika ihracatına TTI Combat dopingi CANiK’ten Afrika ihracatına TTI Combat dopingi

Psyche aracındaki lazer cihazı ilgili videoyu doğrudan JPL’e göndermiyor. Bunun yerine video öncelikle Palomar Gözlemevi'ndeki Hale Teleskobu'na ve oradan da JPL’e aktarılıyor. Projenin JPL'deki liderlerinden birisi olan Ryan Rogalin, videonun derin uzayda kilometre öteden iletilmesine rağmen teknolojinin videoyu "çoğu geniş bant internet bağlantısından daha hızlı" gönderdiğinin altını çizdi ve ekledi: "Aslında video Palomar'da alındıktan sonra internet üzerinden JPL'ye gönderildi ve bu bağlantı derin uzaydan gelen sinyalden daha yavaştı."