Teknoloji dünyasında devrim niteliğinde bir dönüşüm yaşanıyor. Yapay zeka (YZ), artık sadece yazılım mühendislerinin değil, ekonomistlerin, gazetecilerin, sanatçıların ve siyasetçilerin de gündeminde. Ancak bu büyük dönüşümün ardında büyüyen bir gölge de var: dezenformasyon.
Son yıllarda hızla gelişen yapay zeka sistemleri, üretken modeller sayesinde insan benzeri metinler, görseller, ses kayıtları ve hatta videolar oluşturabiliyor. Bu gelişmeler, iletişimi ve üretkenliği artırırken aynı zamanda bilgi güvenliği konusunda ciddi endişeler yaratıyor. Özellikle “deepfake” teknolojilerinin yaygınlaşması, kamuoyunda gerçek ile sahtenin ayırt edilmesini zorlaştırıyor.
Uzmanlardan uyarı: Bilgi güvenliği tehlikede
Oxford Üniversitesi’nden dijital etik uzmanı Prof. Clara Jensen, “Yapay zeka, bilginin demokratikleşmesi açısından büyük bir potansiyel sunuyor, ancak aynı zamanda manipülasyonun da en güçlü aracı haline gelebilir.” değerlendirmesinde bulundu. Jensen’e göre, yapay zekânın etik sınırları belirlenmeden geniş çapta kullanılması, toplumsal güvenin erozyonuna yol açabilir.
Benzer şekilde, Avrupa Komisyonu’nun yayımladığı 2025 Dijital Güvenlik Raporu’nda da yapay zeka destekli sahte haberlerin seçim süreçlerini, finansal piyasaları ve bireylerin psikolojik güvenliğini tehdit edebileceği vurgulandı.
Türkiye’de yapay zekâ stratejisi güçleniyor
Türkiye de yapay zeka alanında adımlarını hızlandırıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2025 Yapay Zeka Stratejisi kapsamında; etik ilkelerin belirlenmesi, yerli algoritmaların geliştirilmesi ve dezenformasyonla mücadele odaklı projelerin desteklenmesi hedefleniyor.
Geleceğe dair iki olasılık
Uzmanlara göre, yapay zeka gelecekte insan yaşamını iki uç noktadan birine taşıyabilir: Ya bilgi çağının altın dönemini başlatacak bir devrim olacak, ya da bilgi kirliliğiyle mücadele edilemeyen bir kaosa yol açacak.
Yapay zekanın geleceği, onu nasıl kullandığımıza bağlı olacak. Etik ilkelerle desteklenen, insan merkezli bir teknolojik yaklaşım benimsenmediği sürece, devrim ile dezenformasyon arasındaki çizgi her geçen gün daha da belirsizleşecek.



