Dünya yüzeyinin yaklaşık %70'ini kaplayan okyanuslar, sadece su kütleleri değil, aynı zamanda yaşamın en gizemli bölgelerine de ev sahipliği yapıyor. Güneş ışığının ulaşamadığı, basıncın devasa boyutlara ulaştığı ve sıcaklığın donma noktasına yaklaştığı derin deniz çukurlarında bile yaşamın varlığı artık bilimsel olarak kanıtlanmış durumda.
Mariana Çukuru’ndan elde edilen bulgular şaşırtıyor
Pasifik Okyanusu’nda bulunan ve bilinen en derin nokta olan Mariana Çukuru’ndan toplanan örneklerde, ekstrem koşullara uyum sağlamış mikroorganizmalar keşfedildi. Bilim insanları bu canlıların, enerji ihtiyaçlarını güneşten değil, okyanus tabanındaki kimyasal reaksiyonlardan sağladığını belirtiyor.
Karalık ama canlı: Biyolüminesans mucizesi
Derin okyanuslarda yaşayan birçok canlı, karanlıkta ışık yayma özelliğine sahip. Bu doğal ışık yayma yeteneğine biyolüminesans adı veriliyor. Bazı balıklar, mürekkep balıkları ve planktonlar bu özelliği avlanmak, iletişim kurmak veya kamufle olmak için kullanıyor.
Yaşam çeşitliliği düşündüğümüzden fazla
Derinliklerde; dev mürekkep balıkları, tüplü solucanlar, ay denizanası ve hatta yeni keşfedilen omurgasız türler gibi yüzlerce farklı canlı türü tespit edilmiş durumda. Bilim dünyası, bu bölgelerdeki yaşam formlarının incelenmesinin, dünya dışı yaşam araştırmalarına da ışık tutabileceğini belirtiyor.
Uzmanlar: “Keşfedilenler, bilmediklerimizin yanında çok az”
Deniz biyologlarına göre, okyanus derinliklerinin henüz %10’undan azı detaylı şekilde araştırılabildi. Bu da milyonlarca türün henüz keşfedilmemiş olabileceği anlamına geliyor. Okyanus altı yaşam, sadece bilimsel merakı değil, aynı zamanda iklim değişikliğiyle mücadelede doğanın sunduğu çözümleri de beraberinde getiriyor.