Rutte, Brüksel'deki karargahta yapılan Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın ardından basına açıklamalarda bulundu.
"Gerçek ve kalıcı tehlikelerle karşı karşıyayız." diyen Rutte, Rusya'nın bir yandan kış bastırırken Ukrayna halkını ve kritik altyapısını giderek daha fazla hedef aldığını, diğer yandan müttefik hava sahasını ihlal ettiğini, siber saldırılar düzenlediğini ve deniz altı altyapısını haritalamak için casus gemileri konuşlandırdığını söyledi.
Rutte, "Bu olaylar, sarsılmaz bir teyakkuz ihtiyacının altını çiziyor. Güç, birlik ve kararlılıkla karşılık vermeye devam etmeliyiz." değerlendirmesini yaptı.
Bugünkü toplantının kilit odak noktasının savunma yatırımları olduğunu belirten Rutte, "Bakanlar, Lahey Zirvesinde verilen ve savunmaya yıllık gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYİH) yüzde 5'ini yatırma taahhüdüne doğru güvenilir bir yol haritası oluşturmak için devam eden planlamayı görüştüler. Bu, hava savunması için gelişmiş sistemler de dahil olmak üzere kolektif savunmamız için gerekli olan temel yetenekleri geliştirip tedarik edebilmemizi sağlayacaktır." diye konuştu.
Rutte, Ukrayna konusunda da "ABD Başkanı Donald Trump'ın adil ve kalıcı bir barış sağlama yönündeki sürekli çabalarını büyük memnuniyetle karşılıyorum. Bu, bu çatışmanın çözümü için hayati önem taşıyor ve ABD'nin bu çabaya öncülük etmesini destekliyoruz." dedi.
Müzakereler devam ederken, Ukrayna'nın askeri olarak desteklenmesinin de elzem olduğunun altını çizen Rutte, bugün, Kanada, Almanya, Hollanda, Norveç ve Polonya'dan ek taahhütler aldıklarını duyurdu.
Rutte, müttefiklerin üçte ikisinden fazlasının Ukrayna'nın Öncelikli İhtiyaçlar Listesi (PURL) programı için taahhütlerde bulunduğunu, ayrıca Avustralya ve Yeni Zelanda'nın da katkıda bulunacağını duyurduğunu dile getirdi.
PURL kapsamındaki toplam taahhütlerin 4 milyar doları aştığına ve yılın tümü için 5 milyar dolara ulaşma hedefinin sağlanacağına işaret eden Rutte, "Bu yardım akışı çok önemli. Ve herkesi taahhütlerini hızlandırmaya tekrar çağırıyorum." ifadesini kullandı.
Rutte, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e seslenerek, "Putin bizden daha uzun süre dayanabileceğine inanıyor, ancak hiçbir yere gitmiyoruz. Bugün yanıldığının açık bir işaretini daha gördük. Ukrayna'ya desteğimizi güçlendiriyor ve Rusya üzerindeki baskıyı artırıyoruz. Bu, Rusya'nın gölge filosuna karşı koymayı ve Kremlin için stratejik ikilemleri ortadan kaldıracak diğer önlemleri içeriyor." diye konuştu.
Genel Sekreter, "NATO bir savunma ittifakıdır. Savunma ittifakı olarak kalacağız. Ancak şunu da unutmayın ki 1 milyar insanımızı korumak ve topraklarımızı güvence altına almak için gerekeni yapmaya hazırız ve istekliyiz." dedi.
ZORUNLU ASKERLİK UYGULAMALARI
Rutte, son dönemde Avrupa ülkelerinin ordularını güçlendirme, zorunlu askerlik gibi uygulamalara başvurmasıyla ilgili soruyu yanıtladı.
Rusya'nın devlet bütçesinin yılda yaklaşık 200 milyar dolara karşılık gelen yaklaşık yüzde 40'ını savunmaya harcadığına dikkati çeken Rutte, şöyle devam etti:
"Bu 200 milyarlık satın alma gücü, ekonomilerimizin farklı yapısı nedeniyle Avrupa'da bizden daha yüksek. Şu anda GSYİH'lerinin yaklaşık yüzde 10'unu savunmaya harcıyorlar. Rus Silahlı Kuvvetleri'nin hızla güçlenmesi, tepki vermemiz gerektiği anlamına geliyor. Bu da yüzde 3,5'i temel savunmaya harcanmak üzere yüzde 5'lik bir savunma taahhüdü anlamına geliyor. Bu elbette (ordudaki) üniformalı erkek ve kadınlarla ilgili, ancak aynı zamanda savunma sanayi üssünün gerekli çıktıyı sağlayabilmesini de sağlamakla ilgili. Türkiye'deki savunma sanayi üssünüz gibi, 3 binden fazla şirket, bu savunma sanayi üssünün bir kısmı, caydırıcılık ve savunma için gerekli çıktıyı sağlıyor. Ancak karar her ülkenin kendisine kalmış."
Rutte, "Zorunlu askerlik uygulayan bazı ülkeler olacak. Zorunlu askerliği tartışan veya bunu daha gönüllü hale getiren modeller uygulayan bazı ülkeler olacak, örneğin Almanya'daki son kararlar gibi." dedi.
UKRAYNA'DA BARIŞ MÜZAKERELERİ
Rutte, NATO'nun ileride Ukrayna barış müzakerelerinde ne gibi rolü olacağı sorusunu "Dün de söylediğim gibi, NATO ile ilgili konular barış sürecinin bir parçası olarak ele alınacaksa, bu ayrı bir şekilde ele alınacaktır." şeklinde cevapladı.
Washington'un barış müzakereleri için Moskova ve Kiev'le irtibata geçmesinin önemli olduğunu kaydeden Rutte, Rusya-Ukrayna savaşındaki çıkmazı aşmanın ve diğer ülkelerin de bu yolu takip etmesini sağlamanın "NATO ve dünyanın en güçlü ülkesi olarak" ABD'ye düştüğünü söyledi.
Rutte, Ukrayna'da barış sağlanması için adım adım gidilmesi gerektiğini belirterek, "Ekibim, bu süreçte azami düzeyde yardımcı olmak için Beyaz Saray, Dışişleri Bakanlığı ve ABD tarafındaki tüm ilgili aktörlerle yakın işbirliği içinde çalışıyor, çünkü bunu çok önemli buluyoruz." diye konuştu.
Herkesin olası barış durumunda güvenlik garantileri bulunan egemen bir Ukrayna olması konusunda hemfikir olduğunu belirten Rutte, bu şekilde Rusya'nın "tepkinin yıkıcı olacağını bileceği için ileride saldırıya kalkışmayacağını" söyledi.
Rutte, müttefiklerin üçte ikisinden fazlasının NATO'nun Amerikan silahları ve ekipmanlarının Ukrayna'ya tedarikini içeren "Ukrayna'nın Öncelikli İhtiyaçlar Listesi" (PURL) programına katkıda bulunduğunu, bir ya da iki ülkenin de bu konuda çalışma yürüttüğünü aktararak Hollanda, Kanada ve Almanya gibi bazı müttefiklerin buradaki yükün paylaşılması için çağrıda bulunduğunu kaydetti.
Avrupa Birliği'nin (AB) dondurulmuş Rus varlıklarını kullanarak Ukrayna'ya tazminat kredisi sağlama planını da bugünkü toplantıda "dolaylı yoldan" masada bulundurduğunu aktaran Rutte, bu konunun esasen AB düzeyinde tartışıldığını, NATO'nun konu hakkında resmi pozisyonunun bulunmadığını söyledi.
Rutte, planın yürürlüğe koyulmaması halinde Ukrayna'ya "yalnız bırakılamayacağını ve paranın "bir başka şekilde" Kiev'e gönderilmesi gerektiğini belirtti.
ÇİN'İN YÜKSELİŞİ
Rutte, bir soru üzerine Çin'in Rusya'ya verdiği desteğin kritik olduğunu, diğer yandan bu ülkenin kendi silahlı kuvvetlerini de hızla kurduğunu belirterek, "Bildiğimiz bir şey var ki, şeffaflık eksikliğine rağmen, bu on yılın sonunda bin nükleer savaş başlığına ulaşacaklar. Şu anda ABD'den daha fazla donanma gemisine sahipler. Elbette büyük bir gemi inşa endüstrileri var. Zaten büyük ölçüde gelişmiş bir savunma sanayi üssüne sahipler. Dünyanın en büyük savunma sanayi şirketlerinden bazıları artık Çin'den." diye konuştu.




