1. Seramik veya çömleklerin üzerine parlak, koruyucu bir tabaka (sır) sürülmesi
-
Seramik yüzeyin dayanıklı ve parlak olması için yapılan işlem.
-
Örnek: “Çömlekçi, testiye sırlandıktan sonra fırına verdi.”
2. Bir sırrı (gizli bilgiyi) birine açmak, güvenerek anlatmak
-
Daha çok “sır vermek” şeklinde kullanılır ama “sırlanmak” bazen “sırlarını başkasıyla paylaşmak” anlamına da gelir.
3. Eski kullanımda, bir şeyin üzerinin örtülmesi, gizlenmesi
-
Edebi metinlerde daha az yaygın.
Kısaca:
Sırlanmak =
-
Seramik üzerine sır sürülmek, parlaklık ve koruma sağlanmak.
-
Gizli bir şeyi güvenerek başkasıyla paylaşmak (az kullanılan anlam).
Muhabir: Gizem Yıldırım





