-
Kaymak, sarkmak (mecazi ya da gerçek anlamda):
-
Örnek: Hamur çok yumuşak olmuş, tezgâhtan sünmüş.
-
Burada "sünmek", bir maddenin uzayarak aşağı doğru sarkması anlamındadır. Genellikle yoğurt, peynir, sakız, hamur gibi uzayan, elastik maddeler için kullanılır.
-
-
Uzayarak çekilmek:
-
Örnek: Peynir çok güzel sünüyordu.
-
Bu kullanım özellikle kaşar peyniri, lahmacun, pide gibi yiyeceklerde peynirin uzaması için söylenir. Olumlu bir anlamda da kullanılabilir.
-
-
(Argo) Gevşek davranmak, iş yapmaktan kaçmak:
-
Örnek: İşi sünmeye çalışıyor, sürekli oyalanıyor.
-
Burada "oyalanmak, işi yavaşlatmak" anlamına gelir.
-
-
Zamanı uzatmak (olumsuz bir şekilde):
-
Örnek: Toplantıyı sünmeyelim, hızlıca bitirelim.
-
Bu bağlamda "gereksiz yere uzatmak" anlamına gelir.
-
Kısaca:
-
Fiziksel anlamda: Uzamak, çekilmek, sarkmak.
-
Mecazi anlamda: Oyalanmak, uzatmak, gevşek davranmak.