Şeyh Raid el-Metni’nin kaçırılarak öldürülmesi üzerine ailesi yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada, Şeyh Raid el-Metni'nin tutuklanması ve ölümünün "savunmasız bir insana karşı işlenen tam teşekküllü bir suç" olduğu savunularak, bu olaya karışan, emir veren veya örtbas eden herkesin sorumlu tutulacağı ifade edildi.
Şeyh Raid'in Operasyon Odası talimatıyla tutuklandığına dikkat çekilen açıklamada, gözaltı işleminin ise Kale kavşağından El-Mukavvas'ın başlangıcına kadar uzanan geniş bir alanda Ulusal Muhafızlar tarafından gerçekleştirildiği belirtildi.
Açıklamada, bunun Süveyda'da daha önce eşi benzeri görülmemiş bir suç olduğu ileri sürüldü.
Şeyh Raid'in gözaltında bulunduğu üç gün boyunca işkenceye maruz kaldığı, cesedi üzerinde kurşun yaraları, darp izleri, kırıklar ve elektrik şoku bulguları tespit edildiği iddia edildi.
Açıklamada, bu bulguların ölümün aşırı doz tansiyon ilacı iddiasıyla açıklanamayacağına işaret edilerek, olayın sistematik işkence sonucu olduğunun açıkça ortaya çıktığı savunuldu.
Şeyh Raid'e atfedilen suçlamaların "asılsız ve tamamen uydurma" olduğuna vurgu yapılan açıklamada, "Gerçekten suçlamaları kanıtlayabilecek durumda olsalardı, onu adil ve kamuya açık bir yargılamaya sevk ederlerdi. Bunun yerine gerçeği gizlemek için cinayet yolunu seçtiler, ifadelerine yer verildi.
Sorumluların tamamının hesap vermesi için bağımsız bir uluslararası soruşturma komisyonu kurulması talep edilerek, "Adalet yerini bulana kadar failleri takip etme konusundaki yasal ve insani hakkımıza bağlıyız." denildi.
Açıklamada, toplumun karşılıklı provokasyonlara sürüklenmemesi gerektiği belirtilerek, "Kimseye saldırmadık, saldırıya da müsamaha göstermeyeceğiz ve misliyle karşılık vereceğiz." ifadeleri kullanıldı.



