DİYARBAKIR(AA)-İzmir'de yaşayan evli ve iki çocuk annesi 32 yaşındaki Kavun, Kurban Bayramı'nı ailesiyle geçirmek için memleketi Diyarbakır'a geldi.
Vücudunda morluklar oluşan ve halsizlik hisseden Kavun, Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvurdu.
Yapılan tetkikler sonucu Kavun'a akut lösemi teşhisi konuldu. Kök hücre nakli olması gerektiği belirtilen Kavun için donör arayışına girildi.
Kavun için kendisine donör olmak isteyen 30 yaşındaki kardeşi Kadri Uçar umut oldu.
Bu gelişme üzerine Kavun'un kemoterapi tedavisine başlandı. Hastanın tedavi sürecinde "akıllı ilaçlar" da kullanıldı.
Kanserde remisyon (bir hastalığın semptomlarının bir süreliğine azalması veya ortadan kalkması) sürecine girilmesiyle Hematoloji Bölümü Kök Hücre Nakli Ünitesi Sorumlusu Prof. Dr. Cengiz Demir tarafından genel sağlık durumunun değerlendirilerek Kavun'a kök hücre nakli yapılmasına karar verildi.
Kavun'a, donör olan kardeşinden alınan kök hücre başarıyla nakledildi.
"Şu an kendimi çok iyi hissediyorum"
Sevgi Kavun, AA muhabirine, bayram tatili için geldiği memleketinde rahatsızlandığını söyledi.
Şikayetleri üzerine başvurduğu Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde kan tahlili yaptırdığını anlatan Kavun, aynı gün içinde tekrar hastaneye çağrıldığını belirtti.
Kavun, lösemiye yakalandığını öğrendiğini dile getirerek, "Kendimi kötü hissettim. İki çocuk annesiyim. Ailemde, genlerimizde böyle bir hastalık olmadığı için kötü hissettim. Başlarda tedavi süreciyle ilgili çok korktum ama doktorların ve hemşirelerin desteğiyle bu korkuyu yendim." dedi.
Daha sonra tedavisine başlandığını anlatan Kavun, kardeşinden alınan kök hücrenin başarıyla naklinin de yapıldığını ifade etti.
Kavun, "Yaklaşık 4 aydır hastanedeyim. Beni ayakta tutan güç, çocuklarım, eşim, ailem oldu. Yaşadığım yerde tedavi olabilirdim ama şartlar burada daha iyi olduğu için burada tedavi görüyorum. 21 gün oldu nakil olalı. Yakın zamanda taburcu edeceklermiş. Şu an kendimi çok iyi hissediyorum. Değerlerim iyiymiş. Eski ağrılarım, rahatsızlıklarım yok. Doktorlarımıza, sağlık görevlilerine çok teşekkür ediyorum." dedi.
Hastalığı süresince kendisine destek gösteren ailesine de teşekkür eden Kavun, hastane personelinin kendisine sağlık hizmetinin yanı sıra psikolojik olarak da destek sunduğunu belirtti.
"Hasta normal kan değerlerine ulaştı"
Prof. Dr. Demir, akut löseminin ağır seyreden bir hastalık olduğunu anlatarak, lösemide kök hücre naklinin yapılması için bazı şartların oluşması gerektiğini söyledi.
"Önce akut löseminin tablosunun düzeltilmesi, hastalığın belli bir şekilde yatıştırılması gerekiyor. Yani kontrol altına alınması lazım. Hastamıza bazı tedaviler verdik. Akut lösemi tablosu yatıştırıldı. Daha sonra yüksek risk grubunda olduğu için hastanın kardeşlerinin taraması yapıldı. Uygun kök hücreye sahip kardeşleri tespit edildi ve kök hücre sürecimize başladık. Uygun kardeşinden nakil yaptık." diyen Demir, kök hücre naklinden sonra da yeni kanın oluşması için bir süreç gerektiğini kaydetti.
Demir, bunun da yaklaşık 15-20 gün kadar sürdüğünü belirterek, "Hastamızda şu an yeni kan üretildi. Hasta normal kan değerlerine ulaştı. Yakında da hastamızı taburcu edeceğiz." diye konuştu.
Bu nakil türünü Diyarbakır ve çevre illerdeki hastalara gerçekleştirmekten gurur duyduklarını dile getiren Demir, şunları paylaştı:
"Ben ve ekibim bu konuda hakikaten elimizi taşın altına koyduk. Çok şükür şimdiye kadar 40'ı aşkın nakil yapmış olduk. Yüksek risk grubundaki akut lösemi teşhis edilen hastalarda ilk tedavilere cevap alınsa bile nakil yapılmadığı vakit hastalığın nüksetme oranı çok yükseliyor. Nakille bunu azaltıyorsunuz. Bu nedenle mutlaka bu hastalara nakil yapmak gerekiyor. Aksi takdirde hastalık tekrar eder. Yüksek riskli hastalar için ölüm riski yüksektir."