11 Temmuz 2025 tarihinde Süleymaniye'de 30 PKK’lı teröristin silahlarını yakarak teslim etmesiyle birlikte “Terörsüz Türkiye” vizyonunda somut adımlar atılmaya başlandı. Süreci yakından izleyen uluslararası aktörlerden biri olan ABD de bu gelişmelere ilişkin resmi açıklamalarda bulundu.
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, yaptığı değerlendirmede, “PKK silah bırakmaya başladı. Bu, Türkiye açısından çok büyük bir gelişme,” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin terörle mücadelesinde kritik bir dönemeçten geçildiğini vurgulayan Barrack, dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Büyükelçi Barrack, YPG’nin PKK’nın bir türevi olduğunu açıkça ifade etti. ABD Kongresi’nin bir süredir Suriye’deki SDG’ye karşı sempatiyle yaklaştığını, ancak bu durumun revize edilmesi gerektiğini belirtti. “Washington, bu grubun Suriye hükümetine entegre edilmesi için zemin hazırlıyor. Ancak Suriye'nin bir anayasası ve parlamentosu olacaksa, bunun içinde tüm taraflar eşit şekilde yer almalı,” dedi.
SDG’nin silahsızlandırılmasına ilişkin de konuşan Barrack, şu ifadeleri kullandı:
“SDG aslında YPG’dir. YPG ise PKK’nın bir türevidir. DEAŞ’la mücadele sürecinde bu grupla ortaklık yaptık, bu doğrudur. Ancak asıl soruyu sormalıyız: Onlara ne borçluyuz? Onlara bağımsız bir devlet ya da ayrı bir yönetim kurma hakkını borçlu değiliz.”
Büyükelçi Barrack ayrıca ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı CAATSA yaptırımları hakkında da konuştu. Türkiye’nin savunma sanayinde özellikle insansız hava araçları (İHA) alanında büyük ilerleme kaydettiğini belirterek, “Türkiye’nin ürettiği insansız hava araçları, muhtemelen dünyanın en iyileri arasında. TB2’ler, Ukrayna’daki savaşta da önemli bir rol üstlendi,” ifadelerini kullandı.