1993 yılında, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Türkiye tarafından kurulan bu büyük teşkilat, geçen otuz iki yılda yalnızca bir kültür organizasyonu olmanın çok ötesine geçerek, Türk halklarının ortak kimliğini taşıyan bir gönül elçisine dönüşmüştür.
TÜRKSOY’un kuruluş felsefesi; binlerce yıllık tarihi, dili, sanatı ve inancı paylaşan Türk halklarının, kültürel değerlerini yaşatmak, tanıtmak ve geleceğe taşımaktır. Bu vizyon, sadece folklorik bir zenginlik sunmuyor; aynı zamanda kültürel diplomasi anlamında da büyük bir rol üstleniyor. Bugün Orta Asya bozkırlarından Anadolu topraklarına, Altaylar’dan Balkanlara kadar uzanan geniş coğrafyada, TÜRKSOY’un izini taşıyan çok sayıda proje, etkinlik ve iş birliği görmek mümkün.
Nevruz kutlamalarından sanat festivallerine, ortak dillerin yaşatılmasından geleneksel el sanatlarının tanıtımına kadar uzanan faaliyetler, Türk Dünyası'nın kültürel hafızasını diri tutmakta, genç nesillere bu mirası aktarmaktadır.
TÜRKSOY, yalnızca kültür alanında değil, aynı zamanda birlik bilincinin inşasında da tarihî bir görev üstlenmiştir. Her yıl bir “Türk Dünyası Kültür Başkenti” ilan edilerek bu şehirlerde Türk Dünyası’nın çeşitli sanatçıları, düşünürleri ve kültür insanları buluşturulmakta, ortak ruhun sesi yankılanmaktadır.
Bu yıl da TÜRKSOY’un 32. yılında, yürütülen projeler yalnızca geçmişi yâd etmekle kalmıyor, aynı zamanda geleceğe dönük umut ve vizyon taşıyor. Türk Dünyası’nın kültürel enstitüleri, üniversiteleri, sanat kurumları ve sivil toplum kuruluşları bu süreçte TÜRKSOY ile el ele vererek birlikte üretme kültürünü güçlendirmektedir.
Bu noktada Ahmed Cevad Enstitüsü ile TÜRKSOY arasında kurulan iş birliği, yalnızca iki kurumun değil, Türk milletinin ortak değerlerine bağlılığının bir nişanesidir. Millî şairimiz Ahmed Cevad’ın fikirleriyle mayalanan bu kardeşlik; dilde, fikirde ve işte birliği savunan idealin çağdaş yansımasıdır.
Ahmed Cevad’ın dizelerinde hayat bulan bağımsızlık, kültür ve vatan sevgisi; TÜRKSOY’un vizyonuyla birleşerek, gelecek nesiller için bir kültür pusulası olmayı sürdürüyor.
Bugün 32 yaşında olan TÜRKSOY, hem geçmişten gelen mirasın muhafızı hem de geleceğe yön veren bir kültür taşıyıcısıdır. Küresel kültürel erozyonun hız kazandığı bu çağda, TÜRKSOY gibi kurumlar, kültürel direnç ve toplumsal aidiyetin savunucusu olarak tarihî bir rol üstlenmektedir.
Bu vesileyle;
Nice yıllara TÜRKSOY!
Yaşasın Türk Dünyası’nın birliği, dirliği ve kültürel beraberliği!
Daim olsun Ahmed Cevad Enstitüsü ile TÜRKSOY kardeşliği!