AA-Londra

Uluslararası Enerji Ajansının yıllık Küresel Kritik Mineraller Görünümü 2025 raporu yayımlandı. Raporda, enerji sektöründe kullanılan galyum, grafit, manganez, nadir toprak elementleri, silikon, molibden, kobalt, tellurium, antimon, germanyum, indiyum, lityum, titanyum, vanadyum, tantalyum, tungsten, bakır, nikel, krom ve zirkonyum olmak üzere 20 kritik minerale ilişkin analiz yer aldı.

Rapora göre, kritik minerallerde özellikle işleme ve rafinaj süreçleri birkaç ülkede yoğunlaşmış durumda.

Bakır, lityum, nikel, kobalt, grafit ve nadir toprak elementlerinde üç büyük üreticinin ortalama pazar payı, 2020'deki yüzde 82 seviyesinden 2024'te yüzde 86'ye yükseldi. Bu büyüme nikelde Endonezya, diğer tüm minerallerde ise Çin'den geldi.

Politika yapıcılar kritik mineral arzındaki söz konusu yoğunlaşmanın farkına varmış olsa da IEA'nın projelere yönelik detaylı analizleri, kritik minerallerin tedarik zincirlerinde çeşitlendirmeye yönelik ilerlemenin yavaş olacağını gösteriyor.

Raporda analiz edilen enerjiyle ilgili 20 kritik mineralin 19'unda Çin, en büyük rafinaj kapasitesine sahip ülke konumunda ve ortalama yüzde 70'lik pazar payına sahip. Bu minerallerin 15'inde fiyatlar, petrolden daha fazla oynaklık gösteriyor.

Bu minerallerden sadece nikelde, Endonezya'nın pazar payı yaklaşık yüzde 50 ile Çin'e göre daha yüksek seviyede bulunuyor.

Enerjiyle ilgili stratejik minerallerin yüzde 55'i ihracat kontrolüne tabi

Mevcut politikalar ve yatırım eğilimleri dikkate alındığında, gelecek 10 yılda ilk üç tedarikçinin pazar payının sınırlı şekilde düşeceği ve pazardaki yoğunlaşmanın ancak 2020'deki seviyesine döneceği öngörülüyor.

Kritik minerallere yönelik talep, son yıllarda temiz enerji dönüşümünün hızlanmasıyla giderek büyüyor. Lityum talebi 2024'te yıllık bazda yüzde 30 arttı. Çin, Endonezya ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti gibi ülkelerdeki büyük üretim artışları, özellikle batarya fiyatlarının düşmesini sağladı.

Tedarikteki artışa rağmen, gelecek 10 yıla yönelik arz-talep dengeleri bazı riskler barındırıyor. Kritik minerallerde yatırım ivmesi zayıflarken, bu alandaki harcamalar geçen yıl sadece yüzde 5 arttı. Bu oran 2023'te yıllık bazda yüzde 14'tü.

Kritik mineral keşfine ilişkin faaliyetler de geçen yıl duraklama eğilimine girdi ve 2020'den beri süren büyüme kesintiye uğradı.

Rus kömür sektöründeki zarar ilk çeyrekte 70 milyar rubleyi geçti
Rus kömür sektöründeki zarar ilk çeyrekte 70 milyar rubleyi geçti
İçeriği Görüntüle

Rapora göre, özellikle bakır piyasaları büyük risklerle karşı karşıya kalabilir. Ülkelerin elektrik şebekelerini genişletme adımlarıyla artan bakır talebi karşısında, herhangi bir önlem alınmaması halinde, mevcut bakır madeni proje stoku 2035'e kadar yüzde 30'luk arz açığına işaret ediyor.

Artan ihracat kısıtlamaları da kritik minerallerde tedarik güvenliğini tehdit edebilir. Enerji dönüşümünde kullanılan stratejik minerallerin yüzde 55'i şu anda bir tür ihracat kontrolüne tabi ve bu kısıtlamaların kapsamı yalnızca ham ve rafine ürünlerle sınırlı değil, işleme teknolojilerini de içerecek şekilde genişliyor.

IEA Başkanı Fatih Birol, rapora ilişkin değerlendirmesinde, yüksek jeopolitik gerilimlerin yaşandığı bir dünyada kritik minerallerin küresel enerji ve ekonomi güvenliğini korumada "ön cephede yer alan" bir gündeme dönüştüğünü belirterek, "Bu konu, 21. yüzyılda enerjinin güvenliği, erişilebilirliği ve sürdürülebilirliğini sağlamak için hayati önem taşıyor. İyi tedarik edilen bir piyasada bile, aşırı hava olayları, teknik arızalar ya da ticaret engelleri gibi nedenlerle kritik mineral tedarik zincirleri ciddi şekilde sarsılabilir. Böyle bir arz şokunun etkisi büyük olur, tüketiciler için fiyatların artmasına ve sanayide rekabetçiliğin zayıflamasına yol açabilir." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA