Bulut, paylaşımında Sabahat Akkiraz’ı Alevilik inancı adına konuşmasına rağmen toplumu ayrıştırdığını öne sürdü. “Aleviliğin barış dilinden zerre nasibini almamış bir düşkün” ifadesini kullanan Bulut, Akkiraz’ın nefret diliyle siyaset yürüttüğünü ve bunu Alevilik maskesiyle perdelediğini iddia etti.
“Nefreti, topluma tohumlamayı ve kin siyasetini kurumsallaştırmayı marifet zanneden hastalıklı acziyetin tipik bir örneği, aciz bir ideolojik hastadır.”
ifadeleriyle devam eden açıklamada, Sabahat Akkiraz’ın sanatçı kimliğinden çok, siyasi bir figür olarak toplumu provoke ettiğini savundu.
Yücel Bulut, 1978 yılında yaşanan Maraş Olayları’na da değinerek, dönemin MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş’in olaylardan aylar önce Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’e uyarıda bulunduğunu söyledi. Bu görüşmeye dair hazırlanan dosyanın halen Cumhurbaşkanlığı arşivinde bulunduğunu belirten Bulut, olayın arka planında uluslararası aktörlerin de rol oynadığını öne sürdü.
ABD Büyükelçiliği’nde görevli Robert A. Peck ve devrimci kimliğiyle tanınan ancak istihbarat bağlantıları olduğu iddia edilen Garbis Altınyan gibi isimlerin bölgede provokasyon zemini hazırladığını iddia eden Bulut, bu kişilerin etkisinin kamuoyu tarafından yeterince bilinmediğini vurguladı.
“Sanatçı Değil, Siyasi Provokatör”
Yücel Bulut açıklamasını, Sabahat Akkiraz’ın artık sanatçı kimliğiyle değil, siyasi kimliğiyle anılması gerektiğini belirterek tamamladı. Akkiraz için “Sanatçı kimliğiyle değil, siyasi simsarlığı, provokatör kişiliği, iflah olmaz faşistliği ve halk düşmanlığıyla hatırlanmalıdır.” dedi.
