Gök Kubbe Türkiye'yi havadan gelebilecek her türlü tehdide karşı koruyabilir!

ASAM Başkanı Dr. Eray Güçlüer Türkiye'nin hava savunma mimarisinin bütünleşik olarak Gök Kubbe konsepti çerçevesinde entegre edilmesi üzerine değerlendirmelerde bulundu. Güçlüer açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:

"Geçtiğimiz hafta ASELSAN Genel Müdürü tarafından Türkiye'deki bütün savunma sistemlerini bütünleşik olarak entegre edecek yeni bir hava savunma sisteminin kurulması için çalışıldığı ifade edildi. Gök kubbe olarak adlandırılan bu yeni sistem Türkiye'nin sahip olduğu hava sahasını çok yönlü ve çok katmanlı olarak havadan gelebilecek her türlü tehdide karşı koruyabilecek. Radar sistemleri, komuta kontrol sistemleri, iletişim sistemleri, füze sistemleri, enerji ve hareket sistemleri gibi pek çok unsurdan oluşan gök kubbe esas olarak gelişmiş bir üçüncü nesil yapay zeka yazılımıdır. Bu yazılım sayesinde Türkiye'nin üretmiş olduğu alçak irtifa, orta irtifa ve yüksek irtifa hava savunma füze sistemleri ile Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde bulunan S-400, Nike Hercules gibi yabancı ülkelerden alınan hava savunma sistemleri birbirine entegre olabilecek." değerlendirmesinde bulundu.

662A1Bd872144413 W1200Xh731.Jpg

Gök Vatan'ın kontrolünde önemli bir çarpan etkisi oluşturacak

Azerbaycanlı üniversite öğrencileri TUSAŞ'ın katkılarıyla İHA üretti Azerbaycanlı üniversite öğrencileri TUSAŞ'ın katkılarıyla İHA üretti

ASAM Başkanı Dr. Eray Güçlüer Gök Kubbe hava savunma sistemi sayesinde Türkiye'nin Gök Vatan'ın kontrolünde tamamen hâkimiyet sağlanacağını belirtti. Güçlüer, "Bu sistem sayesinde gelen tehdit ya da tehditlerin nereyi hedef aldıkları, rota ve yörüngelerinin ne olduğu, hangi silah sistemleriyle hangi noktada ve ne zaman önlenebileceği, boş alana düşecek düşman füzelerinin tespiti gibi pek çok hayati bilgiyi sınırlarımız ötesinden itibaren anında komuta merkezlerine aktarabilecek harika bir sistem. Yine gök kubbenin bütün hava savunma sistemlerini tek bir çatı altında toplaması, merkezi kontrol ile sevk ve idareye saniyeler içerisinde imkan vermesi önemli diğer özelliklerinden bazılarıdır. Böylece Türkiye'nin hava sahası yani gök vatanın artık tamamen bizim kontrolümüzde olacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Önceden maalesef özellikle yüksek irtifada uçan başka ülkelerin hava araçlarını ya tespit edemiyorduk veya tespit etsek bile müdahale edemiyorduk ama şimdi durum değişti. Özellikle gök kubbede yer alan siper gibi yüksek irtifa hava savunma füzelerinin 150 kilometrenin üzerinde olan menzilleri ve 30 kilometrenin üzerinde olan irtifa kabiliyetleri dünyada mevcut hava araçlarının teknolojik kapasitelerinin çok üzerinde. Diğer bir yönüyle de gök kubbe kara, hava ve denizde ülkemizin envanterinde bulunan savaş uçakları, helikopterler, insansız hava araçları, sivil uçaklar ve diğer sivil hava unsurlarına da koruma sağlayacakları için sadece gök vatanda değil aynı zamanda ana vatanda ve mavi vatanda da çok önemli savunma işlevleri görecektir." ifadelerini kullandı.

Ekran Resmi 2024 04 23 23 Opmx

İsrail'in Demir Kubbe sisteminden çok daha gelişmiş bir sistem

Türkiye'nin Gök Kubbe sisteminin İsrail'in Demir Kubbe sisteminden çok daha gelişmiş bir sistem olduğunu belirten Güçlüer, "Halen son testleri devam eden gök kubbe sisteminin 70 km menzilli, alçak ve yüksek hava koruması sağlamayan İsrail demir kubbe sisteminden çok daha gelişmiş olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Ülkemizin maruz kalabileceği çok yönlü hava tehditlerine karşı geçmişte olduğu gibi sadece savaş uçaklarımızla değil çok yönlü ve çok katmanlı savunma imkanı sunması nedeniyle gök kubbe sistemi diğer ülkeler tarafından da talep görmeye başladı. Aslında bir yazılım sistemi ve bunun unsurlar arası entegrasyonuna dayanan gök kubbe aynı zamanda savunma sanayinde Türkiye'nin savunma yazılımları konusunda gelmiş olduğu seviyeyi göstermesi bakımından da son derece önemlidir. Sadece silah değil savunma alanında yapay zeka yazılımlarının da oldukça pahalı bir pazara sahip olduğunu belirtmek isterim. Önümüzdeki süreçte gök kubbe sistemine lazer ve sonik silahlar gibi yeni silah sistemlerinin de eklenmesiyle özellikle kara, hava ve uzay bağlantısını sağlayabilecek şekilde sistemin geliştirilmesi öngörülmektedir. Yazılım ve bilgisayar mühendisliği alanında Türkiye'nin gelişimini gösteren bu yeni sistemin 2024 yılı içerisinde tamamlanması ve faaliyete geçirilmesi planlanmaktadır. Ne diyelim yapanların eline sağlık. Bize bu gururu yaşattıkları ve daha güvenilir bir ortamda yaşamamızı sağladıkları için mühendislerimizi canı gönülden kutluyorum. Çok yaşa Türkiye'm."