Duran, saldırıların Netanyahu hükümetinin işlediği soykırım suçlarının kanlı bir aşaması olduğunu vurgulayarak, bu eylemlerin uluslararası hukukun temel ilkelerini hiçe saydığını ve İsrail’in savaş suçlarına yeni bir boyut eklediğini belirtti.
Binlerce Filistinlinin hayatını kaybettiğini, yüz binlercesinin ise yerinden edildiğini hatırlatan Duran, ortaya çıkan insani tablonun dayanılmaz bir noktaya ulaştığını ifade etti. Uluslararası topluma çağrıda bulunan Duran, özellikle BM Güvenlik Konseyi’nin derhal harekete geçmesi, ateşkesin sağlanması ve İsrail’in işlediği suçların uluslararası hukuk önünde hesap vermesi gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin bu zulmü asla meşru görmeyeceğini ve normalleşmesini kabul etmeyeceğini vurgulayan Duran, Kudüs’e yönelik açıklamalara da değindi. Netanyahu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında sarf ettiği sözlerin “hiçbir hükmü olmadığını” belirten Duran, “Kudüs tarih boyunca işgalcilere boyun eğmedi, bu mübarek şehir zalimlerin en büyük hezimetine sahne oldu” dedi.
Duran, başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırlarına dayalı bağımsız bir Filistin Devleti kurulana kadar Türkiye’nin Filistin davasının yanında olmaya devam edeceğini kaydetti.