Bayraktar, İran-İsrail arasındaki olası çatışmanın küresel enerji arzını doğrudan etkileyip etmeyeceği konusunda temkinli açıklamalar yaptı. "Fiyatlar hemen kendini gösterdi. Bir parça yukarı çıkıyor. Daha yukarı çıkabilir mi? Evet, çıkabilir," diyen Bayraktar, ancak arzda ciddi bir sıkıntı beklemediklerini belirtti.
Türkiye'nin enerji arz güvenliğinin büyük oranda sürdürülebilir olduğuna dikkat çeken Bayraktar, Türkiye'nin enerji tedarikinde herhangi bir kaynağa bağımlılığı olmadığını vurguladı.
Alparslan Bayraktar, olası bir Hürmüz Boğazı kapanmasının Türkiye için önemli bir risk oluşturabileceğini ifade etti. Hürmüz Boğazı, dünya petrolünün önemli bir kısmının geçiş yaptığı kritik bir noktadır. Türkiye'nin, Basra Körfezi'nden geçen petrol sevkiyatına olan bağımlılığını hatırlatan Bayraktar, bu alanda bir sıkıntı yaşanması durumunda alternatif çözümler üzerinde durulması gerektiğine işaret etti.
"Zaten Türkiye 2019'dan beri İran'dan herhangi bir petrol alımı yapmıyor," diyen Bayraktar, bu durumun Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltmak adına attığı önemli adımlardan biri olduğunu belirtti.
Türkiye’nin enerji arz güvenliğini sağlama noktasındaki önemli adımlardan birinin de Gabar Dağı'ndan elde edilen yerli petrol üretimi olduğunu belirten Bayraktar, "Gabar'dan yüzde 8 ihtiyacımızı karşılıyoruz. Ama bunlar ikame edilebilir," ifadelerini kullandı. Yani Türkiye, yerli üretimi artırarak ve alternatif tedarik yolları bularak dışa bağımlılığını minimuma indirebilir.
Alparslan Bayraktar, dünya çapındaki enerji krizlerine karşı Türkiye'nin arz güvenliği konusunda büyük bir endişe taşımadığını belirterek, ülkenin yerli üretimi artırma ve tedarik kaynaklarını çeşitlendirme yönünde güçlü bir strateji izlediğini vurguladı. Hürmüz Boğazı gibi kritik noktalarda yaşanabilecek aksaklıkların, Türkiye'nin enerji stratejisindeki esneklik sayesinde yönetilebilir olduğunu belirtti.
