Uluslararası yardım kuruluşu Oxfam'dan yapılan açıklamada, "Oxfam, Gazze'nin kuzeyindeki ablukada sıkışıp kalmış 500 bin civarı Filistinli ile 200 civarında İsrailli ve diğer milletlerden oluşan esirlerin hayatından endişe ediyor." ifadeleri yer aldı.

Açıklamada İsrail'in bölgede yaşayanların hayati ihtiyaçlarına ulaşımını engellemesinin uluslararası insancıl hukukun ihlali olduğunun altı çizilerek "13 Ekim'de tahliye emri verilmiş olması, bölgeyi terk edemeyen ya da terk etmek istemeyen sivillerin koruma statüsünü azaltmamaktadır." değerlendirmesi yapıldı.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, Fukuşima'daki atık su tahliyesini ikinci kez denetledi Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, Fukuşima'daki atık su tahliyesini ikinci kez denetledi

Evinde kalmayı tercih eden sivillerin güvenlik içinde kalma hakkı bulunduğu kaydedilen açıklamada, "Oxfam, Gazze'nin kuzeyindeki sivillerin canlarına daha korkunç seviyede zarar gelmesi riski bulunduğuna inanıyor." ifadesi kullanıldı.

Gazze'nin güneyinde insani yardım faaliyetlerinin sürdüğü ancak kuzeyinde bunun mümkün olmadığı aktarılan açıklamada, "Gazze'nin güneyinde sıkışmış 2 milyondan fazla insan, yeterli su, gıda, ilaç ve yakıtın bulunmadığı belirsiz, kaotik ve güvensiz bir durumla karşı karşıya." tespitine yer verildi.

Açıklamada Mısır ile Gazze arasındaki Refah Sınır Kapısı'ndan yoğun uğraşlar sonucu geçen 102 insani yardım kamyonunun ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığı belirtildi.

Gazze'ye gönderilen buğday ununun yalnızca bir hafta yeteceği işaret edilen açıklamada, Hamas'ın 7 Ekim'deki İsrail'e yönelik saldırıları kınanırken esirlerin salıverilmesi talebi yinelendi. 

Oxfam'ın, Gazze'nin kuzeyini tahliye baskısı yapan, yaklaşık 6 bini kadın ve çocuk, 9 binin üzerinde Filistinlinin öldüğü saldırıları gerçekleştiren İsrail'i kınadığı da vurgulanan açıklamada şunlar kaydedildi:

"İsrail ve Hamas arasındaki askeri kriz ve sonunda yaşanan abluka insani bir krize yol açmıştır. İsrail, uluslararası insancıl hukuka aykırı şekilde açlığı silahı olarak kullanıyor ve küçük bir miktar yardımın Refah Sınır Kapısı aracılığıyla yeniden başlaması bunu hafifletmiyor. Oxfam, acil ateşkes, insani yardımın sağlanması ve uluslararası toplumun Gazze'de ablukanın kaldırılması da dahil İsrail'in Filistin topraklarındaki uzun süreli işgaline son verilmesi için baskı yapması çağrısında bulunuyor."

"Bugün iki kere ölümden kurtuldum"

Açıklamada Gazze'de bulunan Oxfam çalışanlarının beyanlarına da yer verildi. İsmi verilmeyen bir Oxfam çalışanı açıklamasında, "Bugün iki kere ölümden kurtuldum. Kafeste fareler gibi hissediyoruz. Gazze kapatıldı ve güneye sığınacak yer bulmaya giden insanların hava saldırılarında öldüğünü duyuyoruz." ifadesini kullandı.

Şifa Hastanesi'ndeki kötü şartlardan söz eden Oxfam çalışanı, "İnsansız hava araçlarının sesi çok yüksek ve gökyüzünden hiç eksik olmuyor." dedi.

Gazze'nin kuzeyindeki Oxfam çalışanı Alhasan Swaijro ise "Tüm kaynakları diğer 10 aileyle paylaşıyoruz. Marketler boş. Şehirde taze yiyecek yok. Konserve yiyeceklere bağımlıyız." açıklamasında bulundu.

Swaijro, yemek yapmaya yetecek gazlarının olup olmadığını bilmediğini belirterek "Çocuklarımız acı çekiyor, neden taşındığımızı, İsrail'in bizi neden vuruğunu bilmiyor. Yaşananların nedenini düzgünce anlatamıyoruz. Çocuklarımız ve biz hayatta kalmak için savaşıyoruz." diye konuştu.