İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları yalnızca can kaybına değil, kalıcı sakatlıklara da yol açıyor. Birleşmiş Milletler (BM) ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre bölgede binlerce kişi, temel sağlık hizmetlerine erişemediği için ampütasyon operasyonlarına maruz kaldı. Bu durum, Gazze’deki savaşın en ağır insani sonuçlarından biri olarak öne çıkıyor.

Gazze Sağlık Bakanlığı, saldırıların başladığı tarihten bu yana 10 binden fazla kişinin uzvunu kaybettiğini, bunların büyük kısmını çocuklar ve gençlerin oluşturduğunu belirtiyor. Ameliyatların büyük bölümü, elektrik kesintileri ve anestezik ilaç eksikliği nedeniyle “ilkel koşullarda” gerçekleştiriliyor.

Cerrahlar, “Hayat kurtarmak için uzuvları kesmek zorunda kalıyoruz” diyerek yaşanan çaresizliği anlatıyor. Bazı durumlarda, yara enfeksiyonu kontrol altına alınamadığı için tekrarlanan amputasyonlar yapılmak zorunda kalıyor.

Gazze’deki sağlık altyapısının çökmesi, protez ve rehabilitasyon süreçlerini de neredeyse imkânsız hale getirdi. Yaralıların büyük bölümü, uzun süreli tedavi görmesi gerekirken, ilaç yetersizliği ve ulaşım engelleri nedeniyle evlerinde yaşam mücadelesi veriyor.

Uluslararası Af Örgütü, yaşanan durumu “savaş suçlarının bir sonucu” olarak nitelendiriyor. Örgüt, özellikle çocukların maruz kaldığı travmaların uzun vadede hem fiziksel hem psikolojik etkiler bırakacağına dikkat çekti.

Hamas, Gazze’de Kalan İsrailli Esirlerin Naaşlarını Teslim Edecek
Hamas, Gazze’de Kalan İsrailli Esirlerin Naaşlarını Teslim Edecek
İçeriği Görüntüle

İnsani yardım kuruluşları ise, Gazze’ye acil tıbbi yardım ve protez desteği sağlanması için uluslararası toplumun harekete geçmesi gerektiğini vurguluyor. Ancak abluka ve sınır geçişlerindeki kısıtlamalar, yardımların ulaşmasını büyük ölçüde engelliyor.

Gazze’deki amputasyon gerçeği, savaşın en görünmeyen yüzlerinden biri olarak tarihe geçiyor. Uzmanlar, yaşananların sadece bir sağlık krizi değil, aynı zamanda insanlık onurunun sistematik biçimde ihlal edilmesi anlamına geldiğini ifade ediyor.

Muhabir: Müberra Yılmaz