Modern dünyada devletler arasında barışı, iş birliğini ve adaleti sağlamak kolay bir iş değil. İşte bu nedenle devletlerin birbirleriyle nasıl ilişki kuracağını, savaş ve barış zamanlarında hangi kurallara uyacaklarını belirleyen evrensel bir hukuk sistemi gerekiyor: Uluslararası Hukuk.
Uluslararası hukuk, en basit tanımıyla, devletler, uluslararası örgütler ve sınıraşan sorunlarla ilgili aktörler arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk kurallarının bütünüdür. Bu kurallar, antlaşmalar (örneğin Paris İklim Anlaşması gibi), teamüller (alışılmış devlet davranışları), mahkeme kararları ve genel hukuk ilkelerine dayanır. Aynı zamanda, insan hakları, savaş hukuku, diplomatik ilişkiler, denizlerin kullanımı, çevre koruması ve uluslararası ticaret gibi birçok alanı da kapsar.
Birleşmiş Milletler gibi örgütlerin temelinde de uluslararası hukuk yer alır. Özellikle 1945’te kabul edilen Birleşmiş Milletler Antlaşması, kuvvet kullanma yasağı, barışçıl çözüm ilkesi ve egemenliğe saygı gibi prensipleriyle modern uluslararası hukuk düzenini şekillendirmiştir.
Uluslararası hukukun en bilinen kurumlarından biri olan Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı, devletler arasındaki hukuki uyuşmazlıkları çözüme kavuştururken; Uluslararası Ceza Mahkemesi ise savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla mücadelede rol oynar.
🕊️Ancak bazı uzmanlar, uluslararası hukukun “dişsiz bir kaplan” olduğunu, yaptırım gücünün zayıf kaldığını savunuyor. Zira çoğu zaman güçlü devletlerin çıkarlarına aykırı kararların uygulanması zor olabiliyor. Buna rağmen, uluslararası hukuk, küresel ilişkilerde bir çerçeve, denge unsuru ve meşruiyet aracı olarak vazgeçilmez konumunu sürdürüyor.
