Sürdürülebilir tarım, çevreye zarar vermeden, doğal kaynakları (toprak, su, hava) koruyarak, uzun vadede hem üreticiyi hem tüketiciyi gözeten tarımsal üretim modelidir. Amaç, bugünün ihtiyaçlarını karşılarken, gelecek nesillerin de kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmesine imkân tanımaktır. Tarım artık yalnızca üretim değil, aynı zamanda bir girişimcilik alanı. Genç çiftçiler tarımsal üretimi teknolojiyle buluştururken, aynı zamanda bölgesel kalkınmanın da itici gücü oluyor. Kooperatifleşme, tarımsal eğitim programları ve hibeler bu süreci destekleyen unsurlar arasında.
Tarım ekonomisi, ziraat mühendisliği ve ekolojik tarım gibi alanlarda eğitim alan gençler, öğrendiklerini uygulamaya dökmek için kırsala yöneliyor. Tarımda teknoloji kullanımı, su tasarruflu sulama sistemleri, organik gübre üretimi ve yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonu gibi birçok alanda projeler geliştiriliyor.
İklim krizi, gıda güvenliği ve kırsal kalkınma gibi global sorunlar, tarımın yeniden değer kazanmasına neden oldu. Gençlerin bu alana ilgisi, sadece bireysel değil toplumsal bir dönüşümün de habercisi olabilir.
Tarım Bakanlığı’nın destek programlarının yanı sıra çeşitli sivil toplum kuruluşları da genç çiftçilere yönelik eğitimler ve fonlar sağlıyor. Ancak uzmanlara göre bu girişimlerin uzun vadeli etkili olması için yapısal reformlar ve sürdürülebilir politikalar şart.
Gençlerin tarıma yönelmesi, doğru destek ve rehberlik ile hem işsizlik sorununa çözüm olabilir hem de çevreci ve üretken bir ekonomi modelinin temelini oluşturabilir.