Dünya genelinde hızla gelişen yapay zekâ teknolojileri, artık uluslararası diplomaside de aktif rol oynamaya başladı. Geliştirilen yeni nesil müzakere yazılımları, tarafların pozisyonlarını analiz ederek en verimli uzlaşma noktalarını algoritmalarla tespit edebiliyor.
Bu sistemler, çok taraflı anlaşmalarda tarafların geçmiş söylemleri, oylama eğilimleri ve kriz geçmişleri üzerinden veri analizleri yaparak müzakerecilerin stratejik planlamasına katkı sağlıyor. Uluslararası hukukçular bu teknolojiyi “tarafsız bir akıl yürütme aracı” olarak görse de, etik ve sorumluluk tartışmaları da gündemde.
Uzmanlara göre, diplomatik süreçlerde insan faktörü her zaman belirleyici olacak. Ancak bu tür yapay zekâ çözümleri, karmaşık anlaşmazlıkların daha hızlı ve şeffaf çözülmesinde önemli bir rol üstlenebilir.