Berikan Yayınevi İmtiyaz Sahibi Ahmet Deniz Ağca, Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş’ın temsil ettiği mirasın yalnızca geçmişe ait bir hatıra olmadığını, aynı zamanda yaşayan ve yön vermeye devam eden bir misyon olduğunu belirtti.
1- Kıbrıs Türklüğü’nün varoluş mücadelesinde Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş’ın temsil ettiği misyonun günümüzdeki yansıması nedir?
Dr. Fazıl Küçük’ün halktan aldığı güçle yürüttüğü mücadele, Rauf Denktaş’ın hukuk ve siyaset zemininde yükselttiği devlet aklı ile birleşerek, Kıbrıs Türk halkının kaderini değiştirmiştir. Bu bir hatıra değil, yaşayan bir mirastır. Denktaş ve Küçük, yalnızca tarihe değil, geleceğe de yön vermeye devam etmektedir. Bu misyon bugün Sayın Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar’ın liderliğinde, federasyon aldatmacasını reddeden ve iki ayrı eşit devlet temelinde şekillenen bir duruşla devam etmektedir. Berikan Yayınevi olarak Kıbrıs milli davasını anlatan ve Sayın Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar’ın iki devletli çözüm sistemini ortaya koyan üç adet kitap yayımladık. Birincisi “Ersin Tatar’la Tarih ve Bilinç Yolculuğu”, ikincisi “Ersin Tatar’la KIBRIS KONUSUNDA YENİ PERSPEKTİF”, üçüncü kitap ise “ERSİN TATAR ve KKTC’NİN TANINMA SÜRECİ”dir.
2- Kıbrıslı Türk gençliğin kendi tarihini, direnişini ve kültürel kimliğini ne kadar bildiğini düşünüyorsunuz?
Ne yazık ki küreselleşmenin kültürel baskısı ve bilinçli olarak zayıflatılan tarih anlatımı, gençlerimizin bir kısmını kendi öz kimliğinden uzaklaştırmıştır. Ancak umut vardır. Kıbrıslı Türk gençliği içinde, şehitlerin ve mücahitlerin hatırasını diri tutan bir ruh vardır bu ruhun adı Ülkü Ocaklarıdır. Bu ruhu büyütmek, yalnızca bir görev değil; geçmişe vefa, geleceğe teminattır.
3- Kıbrıs Türklüğü’nün Türk dünyası içindeki yeri sizce yeterince vurgulanıyor mu?
Hayır, maalesef yeterince vurgulanmıyor. Kıbrıs, Türk dünyasının Akdeniz’deki serhad karakoludur. Azerbaycan’dan Kerkük’e, Doğu Türkistan’dan Kırım’a kadar her Türk yurdunun kaderi bir zincirin halkaları gibidir. KKTC, bu zincirin kopmaz bir halkasıdır. En güneydeki Türk devleti Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir. Türk Devletleri Teşkilatı nezdinde Kıbrıs’ın daha etkin, daha görünür hale gelmesi bir millî zarurettir.
4- Kıbrıs Türk kimliğinin gelecek kuşaklara aktarılması adına eğitim ve medya alanında çalışmalarınız var mı?
Bu alanda gerek yayıncılık gerekse medya faaliyetlerimizle yoğun şekilde çalışıyoruz. Berikan Yayınevi olarak Kıbrıs Türk tarihini, edebiyatını, liderlerini ve direnişini anlatan kitaplar yayımlıyor; televizyon programlarımızda bu bilinci işler hâle getiriyoruz. Yakın zamanda kanalımız Bengütürk’te Sayın Cumhurbaşkanımızı da birkaç defa misafir ettik. Ayrıca sadece yayıncılık alanında değil, özellikle Kıbrıs Türk tarihi, Kıbrıs Türk millî edebiyatı konusunda çeşitli kitaplar yayınladım. Örneğin, Cumhurbaşkanımızın Özel Kalem Müdürü Dr. Çağın Zort’un Kıbrıs Türk edebiyatı hakkında dokuz adet kitabını yayınladık. Yakın gelecekte çocuklara ve gençlere hitap eden, çizgi romanlardan animasyonlara kadar uzanan projelerimiz de olacak. Kıbrıs Türk kimliği, sadece anlatılmakla kalmayacak; gösterilecek, yaşatılacak.
5- Yeni çıkan kitabınız hakkında daha detaylı bilgi verir misiniz, devamı gelecek mi ve kitabınızda vermek istediğiniz temel mesajı kısaca bize özetler misiniz?
Yeni çıkan kitabım, Avrupa’ya göç eden Türk işçilerinin hikâyesini Milliyetçi Hareket’in gözünden ele alan akademik bir çalışmadır. Devlet Gazetesi’nin 1968-1977 arasındaki yayınları temel alınarak, Türk milliyetçiliğinin dış Türklere, Avrupa’daki Türklere ve Türklük davasına bakışı analiz edilmiştir. Devamı niteliğinde yeni çalışmalar hazırlamaktayım. Vermek istediğim temel mesaj şudur: Türk milliyetçiliği yalnızca Anadolu sınırlarına sıkışmış bir düşünce değildir. Kıbrıs’tan Almanya’ya, Kerkük’ten Kazan’a kadar uzanan büyük bir fikrin adıdır. Yakın zamanda Hollanda’da Türk Federasyonu’na bir ziyarette bulunacağız. Federasyon Başkanımız Sayın Murat Gedik’in davetiyle… Oradaki teşkilatlara kitabımız ile alakalı konferans vereceğiz. Avrupa Türklüğü, normal bir kavramdan çıkmış olup artık bir diasporik kavram olarak algılanabilir.
