TÜRKİYE’DE “DELİ”, AMERİKA’DA “DAHİ”: İRFAN MAVRUK’UN HİKÂYESİ

Türkiye’de kıymeti bilinmeyen ama Amerika’da “dâhi” diye anılan bir mucit…
Adana’nın sıcacık sokaklarında başlayan, NASA’nın laboratuvarlarında zirveye çıkan bir hayat…
İrfan Mavruk’un öyküsü, aslında bize çok şey anlatıyor.

Çocukluk Hayallerinden Roket Tasarımlarına

1940 yılında Adana’da dünyaya gelen İrfan Mavruk, henüz Adana Erkek Sanat Enstitüsü’nde öğrenciyken roket tasarımları yapmaya başladı. Onun hayalleri yaşıtlarının oyunlarından farklıydı. Denemeler yaptı, çizimler hazırladı, tasarımlar geliştirdi.

Ancak o tarihlerde Türkiye’de işler kolay değildi. Projelerini kimseye kabul ettiremeyen Mavruk, Elektrik Mühendisleri Odası’na başvurdu. Oda’nın cevabı acımasızdı:
“Bir çocuğun hayalinden öte değildir.”
Hatta projeleri için “mantıksız, mekanikle alakası olmayan aldatmacalar” denildi.

Valinin Dikkatini Çeken Genç

Bir gün sınıfta atomlarla ilgili anlattıkları öğretmeninin dikkatini çekti. Olay valiye kadar ulaştı. Mühendisler gelip onu sözlü sınava tabi tuttular. ABD’li uzmanlar ise daha farklı düşündü:
“Bunda bir fevkaladelik var…”

Dönemin Adana Valisi, Başbakan Adnan Menderes’e bir mektup gönderdi. Menderes, Dolmabahçe Sarayı’nda genç İrfan’ı ağırladı. Alınan karar netti: Üstün zekâlı çocuklar fonu ile Amerika’ya gönderilecekti.

Amerika Yolu: Engeller ve Azim

1959’da ABD’de teste tabi tutulan Mavruk, Columbia Üniversitesi’ne kaydedildi. Ancak kader devreye girdi: Türkiye’deki darbe sonrası bursu kesildi.

Pes etmedi. İspanyol eşi ona destek oldu. Eğitimini tamamladı. Ardından Houston’daki nükleer araştırmalarda görev aldı. Burada hidrojen bombasını geliştiren Edward Teller gibi bilim insanlarıyla aynı merkezdeydi.

Nükleer silah parçaları üreten fabrikalarda çalıştı, uzaydaki atom yükünü ölçen bir cihaz geliştirdi. Ardından NASA’ya geçti. Apollo projesinde görev aldı.

Onun geliştirdiği projeler sayesinde uzaya çıkan füzelerin patlaması engellendi. Üstelik roketlerin yerden kumanda edilmeksizin güvenle yol almasını sağladı.

Ve bir gün… Ay’a ilk çıkan Apollo mekiğinin astronotlarıyla telsiz başında bizzat kendisi konuştu. O an, bir Adanalı gencin hayallerinin göklere değdiği andı.

“Deli”den “Dahi”ye…

Türkiye’de deli denilen İrfan Mavruk, Amerika’da dâhi oldu.
Hayatını bilime, insanlığa ve hayallerine adadı.

5 Ağustos 2010’da, New York’ta emeklilik günlerini yaşarken geçirdiği kalp kriziyle 69 yaşında hayata gözlerini yumdu. Vasiyeti üzerine cenazesi memleketi Adana’ya getirildi, köyünde toprağa verildi.

Bize Bıraktığı Ders

İrfan Mavruk’un hikâyesi aslında bize şunu hatırlatıyor:
“Kimi zaman bir ülkede deli, başka bir ülkede dâhi olabilirsiniz. Fark, sizi dinleyen kulaklarda ve size değer veren gözlerdedir.”

Ruhu şad olsun…