Paşa Unvanı Alan İlk Kadın

Osmanlı tarihinde “Paşa” unvanını alan ilk ve tek kadın olarak bilinen Emine Valide Paşa, yalnızca hanedan mensubu olmasıyla değil, aldığı unvan ve oynadığı diplomatik rollerle de dikkat çekti. Üstelik eşi Tevfik Paşa, Mısır’daki çok eşlilik geleneğini bozarak onu yegâne eşi ilan etti.

Çalkantılı Yıllar

Dünya Savaşı sırasında İngiltere’nin oğlunu hidiv olarak tanımaması, Emine Valide Paşa’yı İstanbul’a taşınmak durumunda bıraktı. Bu süreçte ona “Paşa” unvanını kim vermişti? Peki neden Türkiye Cumhuriyeti’ni kendisine saygısızlık yapmakla suçladı?

Yakından bakalım…

Köklü Bir Ailenin Kızı

Asıl adı Emine Necibe İlhami Hanımsultan olan Emine, 24 Mayıs 1858’de İstanbul’da dünyaya geldi. Babası Mısır valilerinden Prens İbrahim Elhami Paşa, annesi ise Sultan Abdülmecid’in kızı Münire Sultandı. Küçük yaşta annesini kaybetti.

Ailenin en büyük kızıydı. Zeynep İlhami ve Tevhide İlhami adında iki kız kardeşi vardı. Aynı zamanda Mısır Hıdivliği’nin önemli isimlerinden Abbas Hilmi ile eşi Mahi vech Hanım’ın da torunuydu.

Saray Evliliği

Prenses Emine, 16 Ocak 1873’te 2. Abdülhamid’in kuzeni, Mısır Hıdivi İsmail Paşa’nın oğlu Tevfik Paşa ile evlendi. Bu evlilikten beş çocukları oldu: Abbas Hilmi, Muhammed Ali, Nazlı, Hatice Nimetullah…

1879’da Tevfik Paşa’nın Mısır tahtına çıkmasıyla Emine farklı bir konuma yükseldi. Daha önceki hidiv eşlerine kıyasla çok daha belirgin bir kamusal rol üstlendi. Tevfik’in çok eşliliği terk etmesiyle de, Osmanlı-Mısır tarihinde tek eşli hükümdar dönemi başladı.

Unvanın Verilişi

Kocası Tevfik’in 1892’deki vefatının ardından oğlu Abbas Hilmi Paşa tahta çıktı. Bu dönemde Emine’ye, 2. Abdülhamid tarafından “Paşa” unvanı verildi. Böylece Osmanlı’nın ilk ve tek kadın paşası oldu.

Valide Paşa, sahip olduğu kıdemi koruyarak diplomatik görevlerini sürdürdü.

Hayırseverlikleri

Emine Valide Paşa, büyük bir kişisel servete sahipti ve servetinin önemli bir bölümünü hayır işlerine ayırdı. Bu nedenle kendisine “Umm-an Muhsinin” (Hayırseverliğin Annesi) lakabı verildi.

Kurucusu olduğu kız okulu, Türk barok tarzında süslü bir sebile sahipti ve İbn Tulun Camii yakınında bulunuyordu. Günümüzde “Abbasi’nin Annesi” adıyla bilinir.

Harem ve Çelişkiler

Tevfik Paşa köleliğe karşı olsa da Emine, köle kadınlardan oluşan bir haremin başında bulunuyordu. Ancak hayatının bazı dönemlerinde geleneksel harem kültüründen uzaklaştı. Örneğin 1923’ten sonra örtüsüz bir portresinin yayımlanmasına izin verdi.

İstanbul Yılları

Dünya Savaşı sırasında Osmanlı’nın Almanya’nın yanında yer alması ve İngiltere’nin oğlunu hidiv olarak tanımaması, Emine Valide Paşa’nın İstanbul’a taşınmasına neden oldu. Bebek’teki yalıya yerleşti.

Cumhuriyet’in ilanından sonra bu yalıyı Türkiye Cumhuriyeti’ne bağışlamak istedi. Ancak resmi yazışmalarda “Paşa” unvanının kullanılmaması, yalnızca “Bebekli Emine Hanım” olarak anılması onu çok kızdırdı. Bunu saygısızlık kabul etti ve bağışı geri çekti.

Vasiyeti ve Sonrası

Bunun yerine yalıyı, ölümüne kadar oturma şartıyla ve ardından av köşkünün yıkılması kaydıyla Mısır hükümetine bağışladı. Vasiyet yerine getirildi: köşk yıkıldı, yalı ise bugün Mısır Başkonsolosluğu olarak kullanılmaktadır.

Emine Valide Paşa, 1931’de 73 yaşında vefat etti. Cenazesi Kahire’ye götürüldü ve eşi Hidiv Tevfik’in yanına, Kayt Beyt’teki türbeye defnedildi.

Bir İlk Olarak Tarihteki Yeri

Osmanlı tarihinin ilk ve tek kadın paşası olan Emine Valide Paşa, yaşamını Bebek’teki av köşkünde tamamladı. Ölümünden sonra bile ardında bıraktığı hayır işleri, diplomatik tavırları ve tarihteki “tek kadın paşa” kimliğiyle hatırlanmaya devam ediyor.