Bayrak bazen bir zaferin, bazen bir umudun, bazen de tarihle olan bağın sembolüdür. Aralık 2024’te Halep Kalesi’nin yakınlarında yeniden dalgalanan Türk bayrağı, yalnızca güncel bir gelişme değil, aynı zamanda yüzlerce yıllık bir hafızanın sessiz çığlığıydı.
O bayrak, bir milletin asırlardır kalbinde taşıdığı bir coğrafyayla kurduğu bağın yeniden hatırlatılmasıydı. Çünkü Halep, sadece bir şehir değil, Türk milletinin kültürel ve tarihsel akan damarlarından biridir
Bir zamanlar Yavuz Sultan Selim’in ordularıyla Mercidabık’ta açılan kapı, Halep’i Türk medeniyetinin bir parçası haline getirmişti. O kapıdan sadece askerler geçmedi; adalet, düzen, inanç, mimari ve ilim de o yollarla bölgeye taşındı. Eyyubi’den Memlük’e, Osmanlı’dan bugüne kadar Halep, Türk'ün elinin değdiği yerlerde nasıl değiştiğini gösteren nadide örneklerden biri oldu. Bugün halen ayakta duran Halep Kalesi, sadece taşla inşa edilmiş bir savunma yapısı değil; Anadolu’dan gelen selamların, hatıraların, gözyaşlarının taşlaşmış hâlidir.
1948’de Halep halkı kaleye Türk bayrağı astığında söyledikleri şu cümle çok şey anlatıyordu: “Bizi ancak Türk idaresi rahat yaşatır.” Aynı cümle bugün bir kez daha yankı buluyorsa, demek ki zaman değişmiş ama beklenti değişmemiştir. Bugün ise Halep Kalesi’ne yeniden Türk bayrağının asılması, bu hafızanın hatırlanması, unutturulmak istenenlerin tekrar haykırılmasıdır.
2023’te yaşanan büyük depremde Halep Kalesi bir kez daha ağır yara aldı. Ancak o kalenin en büyük restorasyonu, Aralık 2024’te asılan bayraktı. Çünkü o an, taşlar değil, hafıza onarıldı. Yıllar boyunca susturulan tarihin sesi yeniden yankılandı. Türkiye’nin bu bölgede sadece siyasi değil, ahlaki ve tarihi bir sorumluluğu olduğu bir kez daha hatırlatıldı.
Bugün Halep Kalesi’ne bakan her Türk, aslında kendi geçmişine, ecdadının ayak izlerine, bıraktığı emanetlere bakmaktadır. Ve o görüntüyle gözleri dolan her bir yürek, “Türk beklenendir” sözünü içinden geçirmektedir. Halep Kalesi’nde dalgalanan bayrak da işte tam olarak budur: tarih, vefa ve beklenenin dönüşü.