Türkiye’nin denizlerdeki egemenliği için deniz mekânsal planlamasında sona gelindi.
Uzun yıllardır yürütülen çalışmada, Ege Denizi’nde ana karalar arası “ortay hat” sınır olarak alındı. Yunanistan da Türkiye ile eş zamanlı olarak deniz mekânsal planlamasını yayımladı.

Türkiye'nin çevre denizlerindeki hak ve menfaatlerini korumak amacıyla yapılan çalışmalarda, ilk deniz mekânsal planlama haritası yayımlandı.
Bu çalışmalar, Avrupa Birliği’nin konuya ilişkin müktesebatıyla uyum içinde yürütüldü.
“Mavi Vatan” kavramının toplum ve ilgili sektörlerde daha iyi anlaşılması, Türkiye'nin çevre denizlerindeki faaliyetlerini çevresel etkenleri de dikkate alarak daha organize şekilde düzenlemesi amaçlanıyor.
Ankara’nın yayımladığı harita, Atina’da geniş yankı uyandırdı.

Türkiye'nin hâkim olduğu denizlerle ilgili çalışmalarını geliştirmek amacıyla hazırlanan "Deniz Mekânsal Planlama" projesinde son aşamaya gelindi.
Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi’nin yürüttüğü çalışmalar kapsamında bir de harita yayınlandı.

Sadece doğal zenginlik değil; aynı zamanda ekonomik kalkınma, gıda güvenliği ve ekosistem sağlığı açısından da vazgeçilmez kaynak olan denizlerin, etkin, sürdürülebilir ve çok paydaşlı bir yaklaşımla yönetilmesi hedefleniyor.

Türkiye’nin Ege Denizi’ndeki tezleri temel alındı.
Harita, Yunanistan ile Türkiye’nin ana karaları arasında belirlenen ortay hat esas alınarak hazırlandı.

Yunanistan ise Türkiye ile ilişkilerde olumsuz etkisi olabilecek şekilde, eş zamanlı olarak kendi deniz mekânsal planlama haritasını yayımladı.
Yunanistan’ın yayınladığı bu harita, Türk karasuları dışında Ege Denizi’ni parsellere bölerek ele alma yaklaşımını içeriyor.

Yunanistan, Ege’deki maksimalist emellerini yansıtan bu haritada, en küçük adaların bile tam yetkili kıta sahanlığı bulunduğunu ve Türkiye’ye karasuları dışında hiçbir hak tanınmadığını öne sürüyor.
Harita, Türkiye’nin “Mavi Vatan” tezi ile Türkiye-Libya anlaşmasını göz önüne almıyor.

Türkiye ile eş zamanlı olarak Yunanistan da deniz mekânsal planlama haritasını yayımladı.
Yunanistan, adaların da ana karalar gibi tam yetkili Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) alanına sahip olduğunu ileri sürüyor ve Meis Adası’nı da MEB’e dahil ederek maksimalist tutumunu sürdürüyor.

Yunan basını ise denizlerdeki mekânsal planlamayı, 12 mil iddialarıyla birlikte ele alıyor.