Birleşmiş Milletler’in ev sahipliğinde İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlenen gayriresmî Kıbrıs Zirvesi’nden bir sonuç çıkmadı. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin “iki kesimli, iki toplumlu federasyon” modelinin Kıbrıs sorununun çözümü için temel olmaya devam ettiğini vurgulaması ise ortak zeminde buluşulamadığının göstergesi oldu.

Cenevre’de yapılan 5+1 Kıbrıs Zirvesi’nden sonuç çıkmadı.

İki günlük zirvede garantör ülkeler Türkiye ve Yunanistan’ı dışişleri bakanları Hakan Fidan ve Yorgos Yerapetritis temsil etti. Garantör ülkelerden İngiltere ise bir alt seviyeden, Avrupa ve Kuzey Amerika Bakanı Stephan Doughty ile yer aldı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin iki devletli çözüm önerisi ile Rum kesiminin federasyon ısrarı nedeniyle ortak zeminde buluşulamadı.

Cenevre’de düzenlenen gayriresmî beş taraflı Kıbrıs Konferansı, önemli tartışmalar ve kritik kararlarla sona erdi.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, sürecin devam etmesi gerektiğini vurguladı ve temmuz ayında yeni bir konferans düzenlenmesine karar verildi.

Görüşmelerde taraflar arasında büyük görüş ayrılıkları olmasına rağmen bazı başlıklarda uzlaşı sağlandı. Taraflar, doğrudan kapsamlı bir çözüm müzakeresi yürütmek yerine, toplumsal iş birliğini geliştirecek güven artırıcı adımlara odaklanmayı tercih etti.

Konferansta 7 başlıkta mutabakata varıldı:

  • Adada iki taraf arasında dört geçiş kapısının daha açılması

  • Gençlik Komitesi’nin kurulması

  • İklim Değişikliği Komitesi’nin oluşturulması

  • Mezarlıkların yeniden inşası

  • Ara bölgeye güneş enerjisi panellerinin yerleştirilmesi

  • BM özel temsilcisi atanması

  • Temmuz sonunda yeni bir gayriresmî çok taraflı konferansın toplanması

Bu adımlar, taraflar arasındaki güvensizliği azaltmayı ve ilerleyen süreçte müzakere zeminini güçlendirmeyi amaçlıyor. Ancak Türk tarafının iki devletli çözüm dışında hiçbir modeli görüşmeyeceğini açıkça beyan etmesi, BBF (iki toplumlu, iki kesimli federasyon) modeli üzerinde müzakerelerin başlamasının önünde ciddi bir engel olarak duruyor.

Güven artırıcı önlemler kapsamında iş birliği alanlarının genişletilmesi konusunda da ilerleme sağlandı.

Ancak konferansta BM Genel Sekreteri’nin “iki kesimli, iki toplumlu federasyon” modelinin Kıbrıs sorununun çözümü için temel olmaya devam ettiğini vurgulaması, mevcut sorunun kısa vadede çözülmeyeceğinin göstergesi oldu.

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, konferansta Türk tarafının iki devletli çözümden başka bir model üzerinde görüşmeyeceğini net bir şekilde ifade etti. Tatar, federal çözüm modelinin geçmişte başarısız olduğunu ve artık geçerliliğini yitirdiğini bir kez daha ortaya koydu.

BM’nin yaklaşımı, sorunun kısa vadede kapsamlı bir çözüme ulaşamayacağını gösteriyor.

Bu nedenle taraflar arasında güven ortamı yaratmayı hedefleyen “aşamalı bir model” benimseniyor. Özellikle enerji, su, insan kaçakçılığı ve adlî iş birliği gibi konularda tarafların birlikte çalışmasını teşvik eden BM, bu alanlarda sağlanacak ilerlemenin, daha sonra siyasî çözüme zemin hazırlayacağını öngörüyor.

Peki, taraflar nasıl bir pozisyon üstleniyor?

AB, müzakerelere doğrudan davet edilmese de gözlemci olarak yer alması, Avrupa Birliği’nin süreci yakından takip ettiğini gösterdi. Ancak Türkiye’nin itirazları nedeniyle AB, müzakerelerde resmî bir taraf olarak bulunmuyor.